Olay Erzurum'da yaşandı 10 yaşında olduğu belirlenen kıza öz dayısı tarafından defalarca tecavüz eden dayı M.İ., küçük kızın annesi tarafından polise ihbar edilerek tutuklandı.

Mahkeme küçük kızın karnındaki bebek ise mahkemenin kararıyla kürtaj yöntemi alındı. Küçük kız mahkemede yaşadığı bu korkunç olayın bütün ayrıntısını anlattı. 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada N.N., nin 2 aylık hamile olduğu belirlendi.

Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'nü 9 Ocak'ta telefonla arayan, isminin gizli kalmasını isteyen bir kişi, cezaevinde yatan İ.H.N.'nin 14 yaşındaki kızına istismarda bulunduğu ihbarında bulundu.

Çocuk İzleme Merkezi'nde dinlenen N.N., 10 yaşından bu yana dayısının istismarına uğradığını söyledi. N.N.'nin yapılan muayenesinde hamile olduğu ortaya çıktı.

N.N.'nin annesinin de onayı ile Erzurum 2'nci Sulh Ceza Hakimliği'nden alınan karar doğrultusunda mağdurun gebeliği sonlandırıldı, ceninden moleküler genetik inceleme amacıyla parça alındı.

Dayısının ilk istismarına uğradığı dönemde durumu amcasının eşine söylediğini belirten N.N., başından geçenleri şöyle anlattı: "Yengem beni 'kızım halledeceğim, bakacağım' diyerek geçiştirdi. Annem ve nineme anlattığını söyledi. Ben olacaklardan korktuğum için ilk olayı yalanladım ve inkar ettim. Sanık bu şekilde defalarca eylemde bulundu, ancak sayısını hatırlayamıyorum. Daha sonra Telsizler'in oradaki eve taşındık. O evdeyken de ben sanığın bu eylemlerinden dolayı olayı kuzenime anlattım. En son olay yeni taşındığımız evde yaşandı. Bu olaydan sonra da sanık her fırsatını buldukça beni defalarca istismar etti. Ben korktuğum ve utandığım için olayı kimselere anlatamadım. Şikayetçiyim."

Eşinin cezaevinde olması nedeniyle kardeşinin kendileri ile birlikte yaşadığını ifade eden anne G.N. de kardeşinden şikayetçi odu. Kızının kendisine herhangi bir şey anlatmadığını söyleyen anne G.N., "Eşim cezaevine girmeden önce firar ettiğinde, cezaevine teslim olmak için kardeşimi yanımıza getirerek bize göz kulak olmasını istedi. Ben olaydan şikayet tarihi döneminde sonradan haberdar oldum. Öncesinde kızım bana bir şey anlatmadı. Kızımın tavırlarında herhangi bir değişiklik sezmedim" diye konuştu.

Mağdurun ablasının kızı olduğunu hatırlatan M.İ. suçlamaları kabul etmedi. Olay tarihi döneminde yeğeni ve annesi ile aynı evde kaldığını söyleyen M.İ., "Ben mağdurun öz amcasının işyerinde işçi olarak çalışırdım. Sabah 8'de işe gidip akşam 12'de gelirdim. Mağdurun iddia ettiği gibi kendisine nitelikli istismarda bulunmadım. Aramızda herhangi bir husumet yoktur. Niçin böyle bir şey söyledi bilemiyorum. Telsizler'in oradaki evde aynı odada yattığımız doğrudur, ancak odada mağdurun annesi, kardeşleri, ninesi de vardı" dedi.

Mahkeme heyeti M.İ.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, N.N.'nin Erzurum Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilip, DNA incelemesi için kan örneği aldırılması istendi. Mağdura ait kan örneğinde moleküler genetik incelemesi yapılarak, elde edilecek DNA profilinin daha önce İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin ön raporunda DNA'sı çıkartılan cenine ait örnek ile karşılaştırılarak ceninin anne ve babasının sanık ve mağdur olup olmadığı araştırılacak.