Soğuktan daha çok etkilenen çocuk ve yaşlıların yaralanma durumlarında nasıl hareket edilmesi gerektiğini bizlerle paylaşan uzmanlar, soğuk nedeniyle oluşan yaralanmaların çoğu vücudun açıkta kalan yerlerinde veya uzuvlarda oluştuğunun altını çiziyor. Maruz kalınan ısı, rüzgarın hızı, sıkı giysi, ayakkabı ve dolaşımı kısıtlayan başka nedenler, yorgunluk, kötü beslenme, alkol ve uyuşturucu kullanımı yaralanmanın şiddetini artıran sebepler arasında sıralayan uzmanlar, kar sporlarının ve dağcılığın yaygınlaşması gibi bir çok neden daha çok soğuk yaralanması oranını artırdığını belirtiyor.

Uzmanlar deri ısısının 25 dereceye düştüğünde doku metabolizmasının yavaşladığını, söz konusu bölgede oksijen yetersizliği oluştuğunu ve morarma yani siyanoz ortaya çıktığını kaydediyor.

Donma yani frosbitenin deri sıcaklığının 10 dereceye dek düşmesi sonucunda meydana geldiğini belirten uzmanlar, gerçek donma noktasına erişmeyen soğuklarda ise cilt yanıklarına benzer şekilde ödem ve baloncuklar (vezikül ve büller) meydana geldiğini ifade ediyor. Isı kaybı daha da sürerse donma noktasına gelinirse donuk (frosbite) oluştuğunu hatırlatan uzmanlar, donma başladığında el, ayak, burun gibi donan bölgelerde önce kızarma yaşandığını ve ağrı geliştiğini savunuyor.

Böyle bir durum söz konusu olduğunda yüzük, saat, bilezik gibi takıların mutlaka çıkartılması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, donmuş organı aleve, ateşe tutmanın, donmuş kısımları yeniden ısıtmak adına aşırı sıcak suya sokmanın tehlikeli olduğunun altını çiziyor. Dokulara masaj yapmanın ve ovmanın da hassas dokularda hasar yaratacağı üzerinde duran uzmanlar, hastayı soğuk ve ıslak ortamdan uzaklaştırmanın, kuru ve yün bir bezle bu organı sarmanın en doğru adım olacağını savunuyor.