Hatta oyunlar ve oyuncakların yerini tablet, bilgisayar, elektronik oyuncaklar ve teknolojik aletlerin aldığını paylaşan uzmanlar, yani kısacası geleneksel çocuk oyunlarının yerini daha hızlı, sonuca ve kazanmaya odaklı oyunların aldığını dili getiriyor.

Bütün bunların ışığında hem teknolojiyi doğru oranda kullanıp hem de insanın biyopsiko sosyal bir varlık olduğunu unutmadan hareket etmek gerektiğini savunan uzmanlar, tüm yönüyle dengeli ve uyumlu bir çocuk yetiştirebilmek adına çocukların hem biyolojik ihtiyaçların karşılanması hem de psikolojik ve sosyal yönünün gelişimine önem verilmesi gerektiğini savunuyor.

Çocukların bulundukları çevrenin ürünü olduğunu ve içinde bulundukları kültür ve ailesinden ayrı bir şekilde düşünülemeyeceğini paylaşan uzmanlar, yapılan bilimsel araştırmaların dikkat çeken sonuçlar ortaya koyduğunu savunuyor.

Özellikle bir bilimsel araştırmada bir gün içerisinde babanın çocukla elli saniye, annenin ise en fazla beş dakika birebir zaman geçirmekte olduğu görülmüş.

Her ne kadar birlikte uzun zaman geçirildiği düşünülse de etkileşimin olduğu süre, yani dikkatin tamamen çocuğun üzerinde olarak farkındalığın olduğu sürenin düşünülenden çok daha kısa olduğu görülmekte. Bu demek oluyor ki; aynı ortamda bulunuyor olmak aynı ortamı paylaşıyor olmak birlikte vakit geçirildiği anlamına gelmez.