Bilim insanları tarafından gerçekleştirilen çalışmaların hava sıcaklığındaki düşüşlerin deride, bağışıklık ve sinir sisteminde etkili olan histamin adlı kimyasal bileşiğin salınımını arttırdığını ortaya koymuş durumda. Kaşıntıya neden olan histaminin egzamayı da tetiklediğini belirten uzmanlar, kış mevsiminin gelmesi ve hava sıcaklıklarının hızlı düşmesiyle birlikte cilt problemlerinde artış görüldüğünün altını çiziyor.

Soğuk havanın deride kızarıklık, şişme, kaşındı gibi belirtileri bulunan egzamada da artışları ortaya çıkardığını vurgulayan uzmanlar, soğuk havanın, hassas cilt yapısına sahip kişilerde egzama gelişme riskini de artırdığını da paylaşıyor.

Egzamaya yatkın olan kişiler, düşük hava sıcaklığından daha çok etkileniyor. Soğuk havada dışarıda rüzgar, içeride de merkezi ısıtmanın kullanıldığı yerlerde cilt kuruluğu artıyor. Soğuğa bağlı egzamada, özellikle el ya da alt bacağın yan kısımlarında porselen çatlağı gibi kızarık zeminde ince deride çatlaklar oluşur.

Sıcaklıkların düşüşüyle birlikte egzama gelişme durumunun bilimsel çalışmalarda izlendiğini paylaşan uzmanlar, Münih Teknik Üniversitesi (Technische Universitat München) Allerji ve Dermatoloji Bölümü'nde yapılan bir araştırmanın bu kapsamda en önemli araştırmalardan biri olduğunu hatırlatıyor.

Kış aylarında, ciltte kuruluğun artmasında banyo alışkanlıklarının da etkili olduğuna dikkati çeken uzmanlar, kese, lif gibi uygulamaların kış aylarında yapılmasının deride kurumaya yol açtığını söyledi.

Egzaması olan, kaşıntı ve kuruluk şikayeti olanların, banyoda kurutucu duş jelleri yerine nemlendirici içerikli ürünleri tercih etmeleri, aşırı sıcak sudan, kese ve lif uygulamalarından kaçınılması gerektiğini aktardı.