Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından, babası Nadir Ersoy olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Nadir Ersoy, oğlunun masumiyetine dikkat çekerek, toplumda yankı uyandıran ifadeler kullandı.
Mehmet Akif Ersoy'un Suçlamaları ve Gözaltı Süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması çerçevesinde gözaltına alınan Mehmet Akif Ersoy, “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlamalarıyla tutuklandı. Bu süreçte, Habertürk TV'nin eski Genel Yayın Yönetmeni olan Ersoy, görevinden uzaklaştırıldı. Nadir Ersoy, oğlunun suçsuz olduğunu savunarak, kamuoyuna duyduğu endişeyi dile getirdi.
Nadir Ersoy'un Açıklamaları
Nadir Ersoy, Filistin'e destek eylemine katıldığı sırada çektiği bir videoda, oğlunun masumiyetine vurgu yaptı. Ersoy, “Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah'ın izniyle,” diyerek, Mehmet Akif Ersoy'un yaşadığı zorlu sürecin üstesinden geleceğine inandığını ifade etti. Ayrıca, “İster Mehmet Akif olsun, binlerce Mehmet Akif olsun, yüz binlerce Mehmet Akif olsun. Benim bütün evlatlarım ve ben bütün hayatım o alemlerin Rabbi olan Allah'a kurban olsun,” şeklinde duygusal bir mesaj verdi.
Soruşturmanın Detayları
Mehmet Akif Ersoy'un yanı sıra, soruşturma kapsamında toplamda 8 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerden 4'ü, “uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırmak” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından tutuklandı. Diğer 4 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın sevk yazısında, şüphelilerin kendi konutlarında uyuşturucu kullanımına olanak sağladığı, eve gelen kadınlara uyuşturucu temin ettiği ve uyuşturucu etkisi altında ikiden fazla kişinin birlikte cinsel ilişkiye girdiği iddiaları yer aldı. Ayrıca, Mehmet Akif Ersoy'un çevresindeki kişileri bu yolla kadınlarla ilişkiye sokarak sektörel ve maddi menfaat sağladığı öne sürüldü.
Mehmet Akif Ersoy'un gözaltına alınmasının ardından yaşanan bu gelişmeler, medya ve kamuoyunda geniş bir yankı buldu. Gözaltı sürecinin ardından gelen tutuklama kararı, hem Ersoy'un ailesini hem de çalıştığı medya kuruluşunu etkileyen önemli bir olay olarak kaydedildi.