41,5106 %0,71
48,6006 %1,00
5.025,55 % 0,50
Ara
Haberin Gündemi Gündem Marmara Denizi'nde Müsilaj Tehdidi: Uzmanlardan Acil Önlem Çağrısı

Marmara Denizi'nde Müsilaj Tehdidi: Uzmanlardan Acil Önlem Çağrısı

Okunma Süresi: 2 dk

Marmara Denizi'nde müsilaj sorununun yeniden baş göstermesi, çevre uzmanları tarafından dikkatle izleniyor. Bandırma Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu durumu, ekolojik bir felaketin habercisi olarak nitelendiriyor ve acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. 14 Eylül tarihi itibarıyla Bandırma Körfezi, Gemlik Körfezi, Tekirdağ kıyıları, Marmara Adası çevresi, Erdek Körfezi ve Çanakkale Boğazı girişinde yoğun müsilaj oluşumu tespit edildi.

Yoğun Müsilaj Belirtileri

Prof. Dr. Sarı, 10 ila 30 metre derinliklerde farklı bölgelerde değişken yoğunlukta müsilajın varlığını sürdürdüğünü bildirdi. "İlk kez bu kadar erken oluşması, konunun aciliyetini gösteriyor," diyen Sarı, Marmara Denizi'nde karşılaşılan bu yeni müsilaj durumunun, deniz ekosisteminin kırılgan yapısının bir sonucu olduğunu ifade etti. Müsilaj olayı, denizle kurulan yanlış ilişkilerin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Kirlilik ve İklim Değişikliği Etkisi

Marmara Denizi'nin ekosisteminin, iklim değişikliğine bağlı olarak artan deniz suyu sıcaklıkları ve çevresindeki kirlilikle daha da hassas hale geldiğini belirten Sarı, "Marmara Denizi, astımlı bir çocuk gibi çok kırılgan bir ekosistemdir," dedi. Ayrıca, deniz çevresindeki nüfusun yarısının atıklarını arıtmadan denize boşalttığını vurgulayarak, bu durumun müsilaj oluşumuna zemin hazırladığını açıkladı. Sanayi atıklarının büyük bir kısmının arıtılmadan denize bırakıldığını ve tarım zehirlerinin de aynı şekilde deşarj edildiğini belirtmekte fayda var. Bu tür atıkların, Marmara’nın akarsularını zehirlediği ve müsilajın temel tetikleyicileri arasında yer aldığı ifade edildi.

Acil Eylem Planı Gerekliliği

Prof. Dr. Sarı, müsilajdan kurtulmak için öncelikle kirliliğin önlenmesi gerektiğini savunuyor. "Marmara Denizi'ne bir litre bile arıtılmamış atık su deşarj etmemeliyiz," diyen uzman, 2021 yılında oluşturulan eylem planının gereği gibi uygulanmadığını ve bu durumun mevcut müsilaj sorununa yol açtığını belirtti. 2024 yılında tekrar müsilaj ile karşılaşmanın, bir kısır döngüye girmek üzere olduğumuzu gösterdiğini kaydeden Sarı, bilim insanlarının önerileri ile uygulayıcıların harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Marmara Denizi'nin mevcut durumu hakkında endişelerini dile getiren Prof. Dr. Sarı, "Ağır yaralı bir hastaya nasıl müdahale edileceği tıbbın konusu, ancak Marmara Denizi'nde nasıl müdahale edileceğini biliyoruz," diyerek acil bir eylem planının hazırlanması gerektiğini ifade etti. Uzman, merkezi ve yerel yönetimlerin bu konuda harekete geçerek yeni bir eylem planı geliştirmesi gerektiğini belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *