İklim değişikliği ve göç olgaları üzerine hazırlanan yeni bir rapor, özellikle Karadeniz kıyılarında yaşanan deniz seviyesi yükselmesinin, şehirleşme üzerinde önemli göç baskıları yaratacağına işaret ediyor. İklim bilimcileri ve oşinografların katkılarıyla hazırlanan bu çalışma, alt yapısı yetersiz şehirlerin bu baskılarla nasıl başa çıkacağını sorguluyor.
Raporun Detayları ve Kaynakları
Prof. Dr. Levent Kurnaz ve Prof. Dr. Tuba Bircan tarafından kaleme alınan IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu, kentleşme ile ilgili potansiyel krizlerin kapsamını derinlemesine ele alıyor. Raporda, özellikle Karadeniz bölgesindeki taşkınlar, heyelanlar ve deniz seviyesindeki yükselişin tarım alanlarına ve yerleşim yerlerine olan etkileri vurgulanıyor. Deniz bilimcilerin tarihsel verileriyle desteklenen bulgular, iklim değişikliğinin yarattığı tehditleri daha anlaşılır hale getiriyor.
Tarihsel Bağlam ve Karadeniz'in Yükselişi
Raporu değerlendiren TÜBA Çevre, Biyo-çeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Karadeniz'in tarihsel olarak Nuh Tufanı'na kaynaklık eden en yüksek deniz olduğunu belirtiyor. Rapor, "Taşkınlar ve kıyı erozyonu, özellikle Karadeniz ve Akdeniz havzalarında yoğunlaşmakta; deniz seviyesindeki yükselme gibi süreçler ekonomik kayıplara yol açmaktadır" ifadesine yer veriyor.
Karadeniz Kıyılarındaki Tehditler
Karadeniz kıyılarında meydana gelen sel, taşkın ve heyelanların etkileri raporda detaylandırılıyor. Özellikle kuzey ve doğu kıyıları, tarihsel olarak deniz seviyesi değişimleri ve aşırı yağışlar nedeniyle sıklıkla sel ve kıyı erozyonuna maruz kalmaktadır. Yüksek çözünürlüklü iklim modellemeleri, bu kıyıların önümüzdeki on yıllarda ciddi toprak kayıpları ile karşılaşacağına işaret ediyor. Rapor, yalnızca deniz seviyesi yükselmesine bağlı olarak 0,5 metrelik bir artış durumunda bile kıyıların yüzde 56'sında plaj genişliğinin yüzde 50'sinin gerileyeceğini öngörüyor.
Küresel Isınma ve Tarihsel Yükseliş
Prof. Dr. Yaşar, küresel ısınmanın 9 bin 600 yıldır devam ettiğini ve 18 bin yıl önce deniz seviyesinin günümüzden 120 metre daha aşağıda olduğunu belirtiyor. Karadeniz’deki deniz seviyesindeki yükselişin, dünya genelindeki ortalama yükselişten çok daha fazla olduğunu ifade eden Yaşar, "Karadeniz'de ortalama 6,6 milimetre yükseliş gözlemleniyor" diyor. Tarihte Nuh Tufanı olarak adlandırılan olayın da, bu deniz seviyesindeki yükselişle bağlantılı olduğunu aktarıyor.
İklim Değişikliği ve Sosyal Etkileri
Rapor, iklim değişikliğinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal bir mesele haline geldiğini de vurguluyor. Prof. Dr. Yaşar, dünyanın çeşitli bölgelerinde 600’den fazla Nuh Tufanı anlatısının bulunduğunu hatırlatarak, bu olayların tarihsel sürecini ve insanların deniz taşkınları karşısında nasıl göç etmek zorunda kaldıklarını açıklıyor. Karadeniz’in kuzey ve batı kıyılarında da benzer durumların yaşandığına dikkat çekiyor.
Geleceğe Yönelik Önlemler
Prof. Dr. Yaşar, tarih boyunca insanların deniz taşkınlarına karşı çeşitli çareler aradığını belirtiyor. Şehir planlamalarında, taşkın riski olan bölgelerde bina kotlarının yüksek tutulmasının önemine vurgu yaparak, çarpık kentleşmenin önlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Son dönemde Foça'da yaşanan sel olayının, bu tür önlemlerin ne denli gerekli olduğunu gösterdiğini aktarıyor. Sel yataklarına yapılaşmanın, gelecekte benzer olayların yaşanmasına yol açabileceği konusunda uyarıyor.