Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet hastası çocuklar için önemli bir gelişmeyi duyurdu. Bakan Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödeme kapsamına alınan cilt altı glukoz izlem cihazlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, 2024 Aralık ile 2025 Eylül tarihleri arasında 76 binden fazla reçete için yaklaşık 610 milyon lira ödeme yaptıklarını belirtti. Bu adım, diyabet hastalığı ile mücadele eden çocukların yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
Geri Ödeme Kapsamı ve Yeni Düzenlemeler
Bakan Işıkhan’ın açıklaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2024’teki kabine toplantısında yaptığı duyuruyla örtüşüyor. Erdoğan, 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet hastaları için sensörlü glikoz izleme cihazlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geri ödeme kapsamına alındığını ifade etmişti. Yeni düzenleme, 15 yaş altındaki çocuklar için de bu cihazların temin edilmesine olanak tanıyor. Bu gelişme, ailelerin mali yüklerini azaltma ve çocukların sağlık takibinde daha etkin olma imkanı sunuyor.
Çocukların Yaşam Kalitesinin Artırılması
Bakan Işıkhan, diyabet hastalığı ile mücadele eden çocukların ailelerine maddi destek sağladıklarını vurgulayarak, “Diyabet hastalığıyla mücadele eden çocuklarımızın yaşam kalitelerini artırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Bu açıklama, hastalıkla mücadele eden ailelere umut verirken, aynı zamanda sağlık sisteminin bu tür kronik hastalıklarla başa çıkma kapasitesini de gözler önüne seriyor. Bakan, sürecin devamında ihtiyaç duyulan cihazların temin edilmesi için gerekli adımların atılacağını da sözlerine ekledi.
Bu kapsamda, 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet hastası çocukların sağlık takibinin daha etkin bir şekilde yapılabileceği belirtildi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bu alandaki destekleri, ailelerin bütçelerine önemli bir katkı sağlarken, çocukların sağlıklı bir yaşam sürmelerine de yardımcı olmaktadır.
Bu gelişmeler, Türkiye’deki sağlık politikalarının çocuk sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Diyabet gibi kronik hastalıklarla mücadele, sadece bireylerin değil, ailelerin de hayatını doğrudan etkileyen bir konu olarak öne çıkıyor.