Özellikle gelişmelerle birlikte klasik açık ameliyatlardan laparoskopik yani kapalı ameliyatlara doğru gidildiğini kaydeden uzmanlar, doğum yapmış kadın vericilerde böbreğin vajinal yolla çıkarılabildiğini, bu sayede de karın duvarında böbreğin çıkartılması esnasında kesiye ihtiyaç duyulmadığını belirtiyor.

Böbrek nakli sırasında vajinal çıkarımlı donör nefrektomisi yöntemi olarak adlandırılan ve donörün iyileşmesini hızlandıran bu yöntemin, Türkiye'de son dönemde böbrek yetmezliği tedavilerinde sıkça kullanıldığını da hatırlatmakta fayda var.

Türkiye'de kadavra organ bağışının yetersiz olduğunu dile getiren uzmanlar, ülkemizde böbrek nakillerinin çoğunun canlı vericiler üzerinden gerekleştiğini belirtiyor. Ülkemizdeki nakillerin yüzde seksene yakınının canlı vericinden, yüzde yirmisinin de kadavradan yapıldığını ifade eden uzmanlar, Avrupa'da bu oranların tam tersi olduğunu vurguluyor.

Kadavradan organ naklinin yetersizliği sebebiyle ülkemizde canlı donör nakillerinin konforlaşması için önemli çalışmalar gerçekleştiğini belirten uzmanlar, özelikle yakınlarının iyiliği için rahatsızlıkları yokken ameliyat olan ve organlarını veren kişilerin çabuk iyileşmesi adına çalıştıklarını ifade ediyor.

Bu nedenle son yıllarda geliştirilen ve sıkça kullanılır hale gelen doğum yapmış kadınlarda uygulanabilen vajinal çıkarımlı donör nefrektomi yönteminin donör için en avantajlı olan yöntem olduğunu ifade eden uzmanlar, geçmişte donör nefrektomi için açık cerrahi yapıldığını ve 25 santimetrelik bir kesiye ihtiyaç duyulduğunu hatırlatıyor. Kesi nedeniyle ameliyat sonrası hastayı ayağa kaldırmanın zor olduğunu ve yara yerinde enfeksiyon ve fıtık gibi sorunların yaşandığını da belirten uzmanlar, geliştirilen yeni yöntem sayesinde bu durumların ortadan kalktığının altını çiziyor.