Türkiye'nin insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, ilk silahlı test uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Bu önemli gelişme, İspanyol basınında geniş yankı buldu. İspanyol medyası, KIZILELMA'nın çok amaçlı bir sistem olarak evriminde belirleyici bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
İlk Silahlı Uçuş Testi
Baykar tarafından geliştirilen milli insansız savaş uçağı KIZILELMA, ASELSAN tarafından üretilen TOLUN mühimmatı ile ilk kez silahlı bir test uçuşu gerçekleştirdi. Bu başarılı deneme, İspanyol basınında, "Türkiye'nin Bayraktar KIZILELMA insansız muharebe uçağı MIUS (Milli İnsansız Muharebe Uçağı Sistemi) programı çerçevesinde, tam operasyonel bir muharebe sistemine geçişte belirleyici bir adım" olarak değerlendirildi.
TOLUN Mühimmatının Entegrasyonu
KIZILELMA'nın TOLUN mühimmatı ile entegrasyonunun doğrulandığı, İspanyol basınında yapılan haberde, bu silah sisteminin KIZILELMA'nın çok amaçlı bir platform olarak evriminde önemli bir aşama olduğu belirtiliyor. KIZILELMA'nın kara saldırıları, hava savunması, refakat, yakın hava desteği, SEAD/DEAD görevleri ve istihbarat ile keşif operasyonları gerçekleştirebilir hale gelmesi, bu uçağın çok yönlülüğünü artırıyor.
KIZILELMA'nın Otonom Özellikleri ve Küresel Rekabet
İspanyol medya kuruluşları, KIZILELMA'nın otonom manevra kabiliyetine sahip olacağını ve insanlı avcı uçaklarıyla bir ağ içinde çalışacağını duyurdu. Ayrıca, KIZILELMA'nın kendi AESA radarını taşıyacak şekilde tasarlandığına dikkat çekildi. Bu özelliklerin, KIZILELMA'yı Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Çin'de geliştirilen en yeni nesil insansız muharebe sistemleriyle rekabet edebilir hale getirdiği ifade ediliyor.
Türkiye'nin Savunma Sanayii Hedefleriyle Uyum
KIZILELMA'nın gelişiminin Türkiye'nin bağımsız savunma sanayii hedefleriyle örtüştüğü vurgulanıyor. Bu teknolojik adımın, bölgesel hava üstünlüğü dengesinde kritik bir rol oynayabileceği, İspanyol basını tarafından aktarılıyor. KIZILELMA'nın otonom özellikleri ve TOLUN gibi hassas güdümlü silahların entegrasyonu, Türkiye'nin önceki nesil insanlı savaş uçaklarıyla karşılaştırılabilir yeteneklere sahip bir insansız hava muharebe sistemi edinme hedefine katkıda bulunuyor. Bu durum, aynı zamanda Ankara'nın teknolojik bağımsızlık ve hava gücü projeksiyon stratejisinin bir parçası olarak, insansız hava araçlarının muharebe uçaklarıyla ortak görevlerde kullanılmasını sağlamayı amaçlayan önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.