K.D. ifadesinde Terör örgütü PKK'ya Mardin'in Kızıltepe ilçesinde katıldığını, ardından Suriye'ye geçtiğini ve YPG/PKK bünyesinde yaklaşık 2,5 yıl farklı bölgelerde faaliyet gösterdiğini ifade eden K.D, pişmanlık duyarak güvenlik güçlerine teslim olduğunu anlattı. Afrin'in terör örgütü YPG işgalinde olduğu dönemlerde sözde saha komutanı tarafından yönetildiğini, bu kişinin ise Kandil'deki üst yöneticilerle ve Amanos Dağları'ndaki sözde saha komutanlarıyla irtibat halinde olduğunu belirten K.D, şunları kaydetti:"Saha komutanı Afrin'de ikamet ediyordu ve 4 tugayın kontrolünü buradan sağlıyordu. Saha komutanı, Kandil ve Amanos saha komutanlarıyla Afrin merkezdeki muhabere merkezinden irtibat kuruyordu. Saha komutanının yaptığı görüşme hakkında bilgimiz olmuyordu. Amanos sahasında 50-60 kişilik PYD-YPG/PKK unsurunun olduğunu biliyorum ancak hangi bölgede konuşlandıklarını bilmiyorum. Afrin sahasında görev yapan PYD-YPG/PKK'nın birçok kadrolu askeri, buranın tehlikeli olmasından dolayı Amanos sahasına gitmek istiyordu. Amanos'a gidiş gelişler ve iletişim, saha komutanı tarafından çok gizli bir şekilde yürütülürdü.'' K.D, "Suriye'deki YPG kampında kaldığım dönemde herhangi bir silahlı eyleme katılmadım, ancak Münbiç hamlesi sırasında tabur komutanı şoförü olduğum için araçla cepheye mühimmat taşıdım. Bu süreçte ABD ve PKK kampa silah ve mühimmat desteği sağladı, ayrıca kampın maddi ve iaşe ihtiyacı da PKK'nın saha komutanı tarafından temin edildi." dedi. DEAŞ'LILAR VE PKK'LILAR ARASINDA TAKAS YAPILDI Terör örgütü YPG'nin elindeki DEAŞ'lı teröristlerin PKK'lılarla takas edildiğini belirten K.D, "Örgütten kaçmadan 3 hafta önce saha komutanımız, Murat Karayılan ve Cemil Bayık'ın yapmış olduğu bir toplantıya katıldı. Afrin'e döner dönmez tüm tugay ve taburlara gelerek toplantı yaptı. 'Bu toplantıda Kandil'in eylem emri verdiğini' söyledi ve bize sınırda bulunan Türk karakollarına taciz tarzı eylem yapmamız emrini verdi. Ben örgütten kaçmadan önce Türk karakollarına eylem için hazırlıklar başlamıştı." ifadesini kullandı.