Gazze için ortak diplomasi: Erdoğan ve Macron'dan barış çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Ortadoğu’daki gerilimi ve özellikle Gazze'deki insani krizi ele aldı. Görüşmenin merkezinde, çatışmaların giderek ağırlaştığı Gazze'deki durum ve bölge genelindeki siyasi gelişmeler yer aldı. Erdoğan, bu trajik gidişata karşı uluslararası toplumun daha kararlı adımlar atması gerektiğini vurgularken, Macron’un Filistin devletini tanıma yönündeki kararını da memnuniyetle karşıladı.
Ağırlaşan kriz ve çözüm arayışları
İletişim Başkanlığının açıklamasına göre Erdoğan, Gazze'deki insani tablonun her geçen gün daha da ağırlaştığını, çocuklar ve sivillerin hayatını kaybetmeye devam ettiğini belirtti. Gıda, ilaç ve temiz suya ulaşımın neredeyse imkânsız hale geldiği bu ortamda, tüm dünya ülkelerinin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların sadece iki tarafı değil, tüm bölgeyi tehdit ettiğini söyleyerek, bu sorunların çözümünün geçici ateşkeslerle değil, köklü siyasi uzlaşmalarla mümkün olabileceğini savundu.
İki devletli çözüm vurgusu
Görüşmenin en önemli başlıklarından biri, Erdoğan’ın her fırsatta dile getirdiği iki devletli çözüm çağrısı oldu. İsrail-Filistin meselesinin kalıcı olarak çözülebilmesi için Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınmasının artık kaçınılmaz hale geldiğini vurgulayan Erdoğan, adaletin ancak bu şekilde tesis edilebileceğini belirtti.
Bu bağlamda Fransa’nın Filistin’i resmen tanıma kararının çok değerli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, Macron'u bu kararı nedeniyle tebrik etti. Türkiye’nin de uzun yıllardır benzer bir çizgide politika yürüttüğünü dile getirdi.
Barış için uluslararası iş birliği çağrısı
Görüşmede iki lider, bölgede kalıcı barışın sağlanması adına Avrupa Birliği başta olmak üzere, uluslararası toplumun daha etkin ve tarafsız bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardı. Erdoğan, özellikle batılı ülkelerin sadece söylemle değil, somut diplomatik ve insani yardımlarla sürece destek vermesinin önemine dikkat çekti.
Macron’un, Fransa’nın insani yardımları artırmaya hazır olduğunu belirtmesi, Türkiye tarafından olumlu karşılandı. Her iki lider de iletişim kanallarının açık tutulmasının, barış arayışında önemli bir zemin oluşturacağı konusunda hemfikir olduklarını bildirdi.
Türkiye-Fransa ilişkilerinde diplomatik yakınlaşma
Telefon görüşmesi, yalnızca Gazze krizini değil, aynı zamanda Türkiye ile Fransa arasında diplomatik diyaloğun da güçlenmesini sağladı. Son yıllarda zaman zaman gerginleşen Ankara-Paris hattındaki temasın bu görüşmeyle birlikte daha yapıcı bir zemine taşındığı gözlemlendi. Her iki liderin karşılıklı saygı ve iş birliğini önceleyen bir dil kullanması, gelecekte yapılacak muhtemel zirvelerin ve ortak adımların da habercisi olarak yorumlandı.
Bu görüşme, Türkiye'nin uluslararası diplomasi alanındaki etkisini artırma çabalarının bir yansıması olarak değerlendirilirken, aynı zamanda Fransa’nın da daha sorumluluk sahibi bir aktör olarak sürece dahil olduğunu gösterdi. İki liderin barış için sergilediği ortak duruş, küresel kamuoyu tarafından dikkatle izleniyor.