Son günlerde Türkiye'nin sağlık sistemi tartışmalarında önemli bir yer tutan askeri hastanelerin durumu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla yeniden gündeme geldi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında askeri hastanelerin kapatılmasını "hata" olarak nitelendirerek, bu yapıların yeniden açılmasının önemine vurgu yaptı. Bu açıklamanın ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de kapatılan askeri hastanelerin yeniden kurulması için kanun teklifi sunarak konuyu meclis gündemine taşıdı.
Bahçeli'nin Açıklamaları ve CHP'nin Teklifi
Devlet Bahçeli, MHP olarak askeri hastanelerin kapatılmasının yanlış bir karar olduğunu belirtirken, bu hastanelerin tekrar açılmasının bir "sevap" olacağını ifade etti. Bahçeli'nin bu çıkışı, askeri sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiği yönünde bir çağrı olarak değerlendirildi. Ardından, CHP Grup Başkanvekilleri Murat Emir, Gökhan Günaydın ve Ali Mahir Başarır, kapatılan askeri hastanelerin tekrar açılması ve Sağlık Bakanlığı’na devredilen 25 sağlık kuruluşunun Millî Savunma Bakanlığı ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne yeniden devredilmesi için kanun teklifi sundu.
Teklifin Gerekçesi ve Askeri Sağlık Sisteminin Önemi
TBMM Başkanlığı'na sunulan kanun teklifinin gerekçesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ulusal güvenliğin teminatı olduğu vurgulandı. Askeri sağlık sisteminin, ordunun operasyonel kapasitesi için kritik bir öneme sahip olduğu ifade edildi. Askeri hastaneler ve bu hastanelerde görev yapan sağlık personelinin, ordunun etkinliği açısından hayati bir rol oynadığına dikkat çekildi. Gerekçede, "Askeri tıp, sivil sağlık hizmetlerinin yerine geçemeyeceği özel bir uzmanlık alanıdır" denildi. Ayrıca, "Hiçbir demokratik ülkede, iktidarlar kendi ordusunu askeri doktorlarından ve hastanelerinden mahrum bırakmaz" ifadesiyle askeri sağlık sisteminin korunmasının gerekliliği vurgulandı.
2016'dan Bu Yana Değişen Durum
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından çıkarılan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve diğer askeri hastaneler Sağlık Bakanlığı’na devredilmişti. Bu durum, askeri sağlık sisteminin sivil bir yapıya bağlanmasına yol açmış ve Türkiye'yi askeri hastanesi bulunmayan tek NATO ülkesi haline getirmiştir. Bu değişiklik, askeri sağlık altyapısının zayıflamasına neden olmuş, 2 binden fazla askeri doktor ve sağlık personeli sistem dışına itilmiştir. Uzman harp cerrahı sayısının düşmesi, savaş cerrahisi alanındaki yetkinliğin azalmasına yol açmış ve sınır ötesi operasyonlarda Mehmetçiğin sağlık hizmetlerine erişimini kısıtlamıştır.
Gelecek İçin Öneriler ve Beklentiler
Dokuz yıl içinde askeri sağlık altyapısındaki eksiklikler, ulusal güvenlik stratejilerinde ciddi açıklar meydana getirmiştir. Askeri sağlık sisteminin yeniden tesis edilmesi, yalnızca bir idari devri değil, aynı zamanda kurumsal hafızanın ve uzman kadroların yeniden inşasını gerektirmektedir. Askeri hastanelerin açılması ve askeri tıp eğitiminin yeniden yapılandırılması, ordunun operasyonel gücünü artıracak ve ulusal güvenliği tahkim edecektir. Bu bağlamda, 2016 yılında kapatılan askeri hastanelerin yeniden açılması ve askeri sağlık sisteminin yeniden kurulması için atılacak adımlar, Türkiye'nin güvenlik politikaları açısından büyük bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.