Türkiye Hazır Giyim Sektöründe Zorlu Günler
Türkiye, dünya hazır giyim sektöründe uzun yıllar önemli bir paya sahip olmasına rağmen, son zamanlarda artan maliyetler ve küresel rekabet gücündeki düşüş nedeniyle zor bir döneme girmiş durumda. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Toygar Narbay, 2022 yılından bu yana sektörde %28,3 oranında bir istihdam kaybı yaşandığını ve 2 milyar dolarlık üretim düşüşü ile karşı karşıya kalındığını vurguladı. Narbay, mevcut ekonomik koşulların sektörü zarara sürüklediğini ve bu durumun birçok firmanın kapanmasına sebep olduğunu ifade etti.
Maliyet Artışları ve İstihdam Kaybı
Türkiye'nin 2014 yılında 545 milyar dolarlık dünya hazır giyim ticaretinde önemli bir konumda bulunduğunu hatırlatan Narbay, 2022 ve 2024 yılları arasında sektörün negatif bir ayrışma yaşadığını belirtti. Sektör, artan maliyetlerle başa çıkabilmek için fiyatlarını yükseltmek zorunda kalmış ve bu durum istihdamda azalmaya yol açmıştır. Narbay, “Sektörümüzün dolar bazlı maliyeti, 2022-2025 yılları arasında %25,8 oranında artmış durumda. Bu zararın karşılanması için satış fiyatlarında %9,6'lık bir artış yapılırken, istihdamda zorunlu olarak %28,3'lük bir azalma yaşandı. Ancak bu önlemler bile kayıpları durdurmaya yetmedi” diye konuştu.
Üretim Kaybı ve İstihdam Öngörüleri
TGSD’nin yaptığı modellemelere göre, sektördeki her 1 milyar dolarlık kayıp, yaklaşık 31.500 kişinin işini kaybetmesine neden olmaktadır. 2023 yılı itibarıyla, yılın ilk yarısında hazır giyimde 33.724 kişi, tekstilde ise 22.116 kişi olmak üzere toplamda 55.840 kişilik bir istihdam kaybı yaşandığı kaydedilmiştir. Eğer devlet destekleri sağlanmazsa, 2023 sonunda toplam 100.000 kişilik bir iş kaybı yaşanması bekleniyor.
Yüksek Faiz ve Rekabet Gücü Kaybı
Son iki yıldır sektörün zararına üretim gerçekleştirdiğini belirten Narbay, mevcut para politikalarının kârlılığı olumsuz etkilediğini ve sektördeki öz sermayenin hızla eridiğini ifade etti. Narbay, "Yüksek enflasyon ve buna karşılık uygulanan yüksek faiz politikaları, rekabetçiliğimizi önemli ölçüde zayıflattı. Yurt dışındaki rakiplerimiz, daha düşük maliyetlerle pazarda varlık gösterirken, bizler yüksek finansman maliyetleri ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz." dedi.
İhracat ve İç Satışların Düşüşü
Dezenflasyon programının hem ihracat hem de iç satışları olumsuz etkilediğini belirten Narbay, enflasyonun düşüş hızının yetersiz olduğunu vurguladı. Türk hazır giyim sektörünün dünya pazarındaki payı, 35 yıl aradan sonra ilk kez %3’ün altına düşerek %2,96’ya geriledi. Özellikle geleneksel pazarlarımızdan olan Avrupa Birliği'nde de durum aynı; bu pazarımızdaki pay %5’in altına inerek %4,65 oldu.
Sektör Beklentileri ve Talepleri
TGSD, Ekim ayında düzenleyeceği 18. İstanbul Hazır Giyim Konferansı öncesinde sektörün beklentilerini kamuoyuyla paylaştı. Sektör temsilcileri, döviz desteği, uzun vadeli krediler ve vergi teşvikleri gibi acil önlemler talep ediyor. Ayrıca, işletme sermayelerinin desteklenmesi ve ihracat desteklerinin artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Hazır giyim sektöründe istihdamın %28’ini ve üretimin %40’ını gerçekleştiren firmaların, ölçek büyütme ve katma değerli üretim için yeni teşvik mekanizmalarına ihtiyaç duydukları ifade ediliyor. Sektör, ayrıca kadınların iş gücüne katılımının artırılması ve kayıt dışılığın önlenmesi için de çeşitli önerilerde bulundu. Bu bağlamda, sosyal güvenlik primleri gibi konularda desteklerin sağlanması gerektiği kaydedildi.
Sonuç
Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye hazır giyim sektörü, maliyet artışları ve rekabet gücü kaybı ile başa çıkmak için acil önlemlere ihtiyaç duymaktadır. Uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi ve devlet desteklerinin artırılması, sektördeki istihdam kaybını önlemek ve üretim kapasitesini yeniden kazanmak için kritik öneme sahiptir.