Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, çok önemli açıklamalarda bulundu. Günümüzde yaygın olan hastalıkların başında gelen difteri ve tetanoz gibi aşılar için artık bundan sonra bu gibi aşılar Türkiye'de kullanılmaya başlanacağını söyledi.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ayrıca hacamat, sülük gibi tedavilerinde geleneksel tıbbımız ile alakalı olmadığı aşılarınında Orta Asya'dan getirilip, İngilizler tarafından dünyaya öğrettikleri bir uygulama olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığınca önerilen aşılar hakkında aile hekimlerini bilgilendirme konferansında yaptığı önemli açıklamalarda özellikle difteri ve tetanoz gibi kritik aşıların artık ülkemizde yapılacağının müjdesini verdi.

Türkiye'nin 1800'lü yılların sonunda aşı üreten üç ülkeden biri konumunda olduğunu anlatan Ceyhan, cumhuriyetin ilk yıllarında 22 çeşit aşı üretildiğini, ancak yıllar sonra teknolojiye uyum sağlanamaması nedeniyle üretimin bırakıldığını ifade etti. Son yıllarda milli aşı üretimi için önemli adımlar atıldığını belirten Ceyhan, sağlık camiasını heyecanlandıran gelişmelerin olduğunu bildirdi.

Ceyhan, Bakanlık ile ilgili bu aşılar için 3 yıl önce sözleşme imzalandığınıda açıkladı. Sözlerine Bunun dışında halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen her çocuğa yapılan konjuge pnömokok aşısı için de antijenlerin dışarıdan gelerek, İstanbul'daki bir merkezde işlendiğini Ceyhan, beşli karma aşısının da Türkiye'de şişelendiğini, lokal olarak hepatit A aşısı ile ilgili çalışmalar da bulunduğunu bildirdi.

SADECE ÜRETMEK BAŞLAMAK ANLAMINA GELMİYOR O TEKNOLOJİ SÜRDÜREBİLİRLİĞİ ÖNEMLİ

Avrupa'yı örnek gösteren Ceyhan, 50 ülkeden sadece 5 ülkenin aşı üretebildiği bir dönem içindeyiz. Paranız var ise aşıyı alabiliyorsunuz paranız yoksa aşıyı alamıyorsunuz malesef Biz bu gözle baktığımız için 'milli aşı üretimi' diye seferberlik başlattık. Sadece üretime başlamak önemli değil, o teknolojiyi sürdürmek, geliştirmek de önemli.' dedi.

'İnsanlar yeni bir şey zannediyorlar ama aşılama bizim geleneksel tıbbımız. Bugün halk arasında bilinen hacamat, kupa, sülük, akupunktur gibi tedaviler bizim geleneksel tıbbımız değil, bunlar bize dışarıdan gelmiş. Halbuki aşılar atalarımızın Orta Asya'dan getirip, İngilizler aracılığıyla dünyaya öğrettikleri bir uygulama. Şu anda dünyada küçüklü büyüklü bütün ülkeler bir şema dahilinde ekonomik imkanlarına göre birçok hastalığa karşı aşıyla korunmaya çalışıyorlar. Hiçbir ülke 'aşı yaptırmayalım' demiyor. Herkes program dahilinde uyguluyor.'

Aşılama ile dünyada 3 milyon çocuğun ölümden kurtulduğunu belirten Ceyhan, daha doğru bir planlama ile 2 milyon çocuğun daha hayatının kurtulabileceğini söyledi.