Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, mobil iletişim teknolojilerinin ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecindeki kritik rolünü vurguladı. Sayan, U.S. Dışişleri Bakanlığı ve U.S. Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen "Yeni Nesil Bağlantı: Siber Güvenlik, Spektrum Yönetimi ve Uydu İnovasyonu" konulu çalıştayda yaptığı konuşmada, bu teknolojilerin toplum üzerindeki etkilerine dair önemli bilgiler paylaştı.
5G'de Türkiye'nin Hedefleri ve İhale Süreci
Sayan, 5G'nin yalnızca bir tüketici teknolojisi olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'nin ulusal çözümlerle üretim ekosistemine entegre olmasının stratejik bir hedef olduğunu ifade etti. Ülkenin yerli kaynaklarla baz istasyonları, çekirdek şebeke, yazılım bileşenleri ve şebeke yönetim sistemleri geliştirmeye yönelik adımlar attığını belirtti. 5G ihalesinin 16 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirileceğini duyuran Sayan, mobil operatörlerin 1 Nisan 2026 tarihinden itibaren 5G hizmetleri sunmaya başlayacağını aktardı. İstanbul Havalimanı ve bazı büyük futbol stadyumlarında testlerin yapıldığını ve bu alanlarda tüketicilerin 5G hizmetlerinden faydalandığını kaydetti. İhalenin 700 MHz ve 3.5 GHz frekans bantlarında toplam 400 MHz spektrum sunacağını ve minimum ihale bedelinin 2.1 milyar dolar olacağını belirtti.
Yerli Üretim ve Açık Radyo Erişimi
Bakan Yardımcısı Sayan, yerli ve milli üretimin tedarikçi çeşitliliğini artırma yönündeki stratejik önemine değindi. Open RAN teknolojisinin bu hedeflerle uyumlu olduğunu ifade ederek, açık arayüzlere dayanan bu yaklaşımın tek bir üreticiye bağımlılığı azaltacağını ve yerli üretimi teşvik edeceğini vurguladı. Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) çatısı altında birçok firmanın bu alanda çalıştığını ve ULAK Haberleşme A.Ş.'nin ORAN tabanlı çözümler geliştirdiğini belirtti.
Uydu ve Siber Güvenlik Çalışmaları
Sayan, yeni nesil uydu teknolojilerine de dikkat çekerek, Türkiye'nin coğrafi konumunun sunduğu avantajlarla güvenli ve güçlü iletişim ağlarını güçlendirmeye devam edeceğini ifade etti. 6G döneminde cihazdan cihaza doğrudan iletişim (D2D) yeteneklerinin önemine değinen Sayan, Karasal Olmayan Ağlar (NTN) teknolojilerinin kırsal alanlarda kapsama alanını genişletmek ve afet durumlarında kesintisiz bağlantı sağlamak için kritik bir rol oynayacağını belirtti. Uluslararası uydu şirketleriyle devam eden görüşmelere ve düzenleme çalışmalarına da dikkat çekti. Bu düzenlemelerde, verilerin ülke içinde tutulması ve ulusal güvenlik kurallarına uyum konularının öncelikli olduğunu dile getirdi.
Siber güvenliğin günümüzdeki en önemli meselelerden biri olduğunu vurgulayan Sayan, siber suçların 2025 yılına kadar dünya ekonomisine yıllık yaklaşık 10.5 trilyon dolara mal olmasının beklendiğini aktardı. Küresel niteliği olan siber tehditlerle mücadelede uluslararası iş birliğinin, tehdit istihbaratı paylaşımının ve ortak güvenlik standartlarının geliştirilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Bu kapsamda, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı 2024-2028'in kritik altyapıların korunmasından yerli teknolojilerin geliştirilmesine kadar geniş bir alanı kapsayacağını ifade etti. Ayrıca, BTK'nın geliştirdiği yerli siber güvenlik projeleri olan Avcı ve Azad'a da dikkat çekti. BTK Akademi'nin 2.5 milyondan fazla kullanıcıya ücretsiz çevrim içi teknoloji eğitimleri sunduğunu belirten Sayan, siber güvenliğin yalnızca uzmanlara ait bir alan olmadığını, toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesinin riskleri azaltmak için en kritik faktör olduğunu sözlerine ekledi.