İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ünlü oyuncu Meral Kaplan'ın sahibi olduğu terapi merkezini inceleme altına aldı. Merkezde yapılan biorezonans terapisinin ruhsatsız kişiler tarafından gerçekleştirildiği iddiası, savcılığın harekete geçmesine neden oldu. Bu durum, Meral Kaplan hakkında üç yıla kadar hapis cezası talebini gündeme getirdi.
Soruşturmanın Başlangıcı ve İddianame
Soruşturma, Sağlık Bakanlığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı denetim ve ardından gelen şikayet üzerine başlatıldı. Hazırlanan iddianame, Meral Kaplan'ın yanı sıra asistanı Azra Bolkar ve yardımcısı Bahar Uysal'ı da şüpheli olarak gösteriyor. İddianamede, 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 1219 Sayılı Tababet Kanunu'na muhalefet suçlamaları yer alıyor.
Şüphelilerin Savunmaları
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmada, sanık Meral Kaplan, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Kaplan, merkezde kullanılan cihazın tıbbi bir cihaz olmadığını belirtirken, kullanılan biorezonans yönteminin uzmanlık gerektirmediğini savundu. Diğer şüpheliler Azra Bolkar ve Bahar Uysal ise, Meral Kaplan’ın yanında asistan ve yardımcı olarak sigortalı çalıştıklarını ve yetkisiz bir işlem yapmadıklarını ifade etti.
Mahkeme Süreci ve İlgili Kurumların Araştırması
Duruşmada Cumhuriyet Başsavcısı, Meral Kaplan'ın biorezonans işlemini Sağlık Bakanlığı’ndan izin alarak yaptığını iddia etmesi üzerine, yaşam merkezinin iş yeri ruhsatı, izinleri ve faaliyet başlangıç tarihinin detaylı bir şekilde araştırılmasını talep etti. Hakim, bu kritik bilgilerin temin edilmesi amacıyla ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına karar vererek davayı ileri bir tarihe erteledi.
Ünlü isim ve beraberindeki şüphelilerin durumu, sağlık hizmetleri ve ruhsatlandırma süreçleri açısından önemli bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Bu gelişmeler, benzer durumlarla karşılaşan diğer sağlık kuruluşları için de emsal teşkil edebilir.