Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul'da beklenen büyük Marmara depreminin olasılığına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Silivri ve Balıkesir Sındırgı'da yaşanan depremlerin ardından, bölgedeki fay hatları hakkında artan endişeler, Üşümezsoy'un değerlendirmeleriyle tekrar gündeme geldi.
İstanbul'daki Fay Hattının Son Durumu
Son günlerde meydana gelen depremler, özellikle Marmara bölgesinde yaşayan vatandaşlarda tedirginliğe yol açtı. Uzmanlar, olası büyük İstanbul depreminin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazı bilim insanları büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu savunurken, diğerleri bu durumu yalanlıyor. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri ve Sındırgı depremlerinin hangi fayın kırılması ile ilişkili olduğunu daha önce doğru bir şekilde tahmin etmişti.
Adalar Fayı ve Deprem Olasılığı
Prof. Dr. Üşümezsoy, Yalova-Çınarcık ile Esenköy–Bozburun hattını işaret ederek, Adalar Fayı'nın kırılacağına dair yorumlara karşı çıktı. Üşümezsoy, bu bölgedeki fay hattının fiziksel olarak mevcut olduğunu ancak büyük bir depremin tetiklenmesi için gerekli stres birikiminin olmadığını ifade etti. 6,5 büyüklüğündeki depreme dair söylemler hakkında bilgi veren Üşümezsoy, Esenköy–Bozburun hattının teknik olarak bu büyüklükte bir depreme neden olabilecek bir yapıya sahip olduğunu, ancak bu durumun gerçekleşmesi için gereken enerjinin birikmediğini belirtti.
Geçmiş Veriler ve Stres Durumu
Üşümezsoy, medya tarafından 6,5 büyüklüğünde bir depremin olabileceğine dair yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. 1984'teki depremin, bölgedeki stres birikimini tükettiğini belirten Üşümezsoy, "25 yıldır söylüyorum, orada birikmiş stres yok" dedi. İstanbul'dan geçen faylardaki stres birikiminin son durumu ile ilgili olarak, yıllardır 6-6,5 büyüklüğünde bir deprem riski gözlemlendiğini açıkladı.
Fay Hattının Özellikleri
Büyükçekmece'deki fayın da benzer bir duruma maruz kaldığını belirten Üşümezsoy, bu fayların boyu ve enerji düzeyine baktıklarında, 6,5 civarında bir deprem beklediklerini ancak bu durumun gerçekleşmemesinin nedeninin söz konusu fayların "ölü" olarak tanımlanabileceği olduğunu ifade etti. "Bazıları, bu bölgede büyük bir deprem olacağını söylüyordu. Ama o deprem olmadı çünkü bahsedilen fay, ölü bir fay" diye ekledi.