O günlerden bu günlere yapılan araştırmalar uyku sırasında beynimizin etkin olduğunu ve beden ile ruh sağlığımızın uykudan etkilendiğini ortaya koydu.
Bu kadar önemli olan uykuyu engelleyen ve kaçıran şeyler konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, özellikle nefes açıcı ilaçlar, spreyler, kafeinli içecekler, diyet hapları, hastalıklar ve yatak odasındaki kötü koşulların uykusuzluğu tetiklediğini savunuyor.
Sigaranın da Rem uykuyu tetiklediğini belirten uzmanlar, uykusuzluk çeken kişilerin sorununu alkolle çözmeye çalıştığının da gözlemlendiğini ancak bunun tam anlamıyla yağmurdan kaçarken doluya tutulmak anlamına geldiğini işaret ediyor. Alkolün yalnızca hafif uyku dönemini tetiklediğini belirten uzmanlar, ideal uyku süresi konusunda da tartışmaların yeniden alevlendiğini hatırlatıyor.
Özellikle yeni doğan bebeklerin 16 saatlik uykuya ihtiyacı olduğunu, yetişkinlerin pek çoğunda bu uyku süresinin 7-8 saat kadar olduğunu belirtiyor. Hamileliğin ilk aylarında uyku isteğinin arttığını vurgulayan uzmanlar, 65 yaşın üstünde uykusuzluk sık görülen bir sorunu olduğunu hatırlatıyor.
Gündelik hayatta sürekli uykulu bir şekilde dolaşıyorsanız ciddi bir uyku sorununuz olduğunu kaydeden uzmanlar, mutlaka bir doktora başvurmanızı tavsiye ediyor. Uykuyu düzenleyen sinir hücreleriyle bağışıklık sistemi arasında yakın ilişki var. Vücudumuz, bulaşıcı hastalıklarla mücadele ederken 'sitokin' adı verilen bazı kimyasallar üretir. İşte bu stokinler aynı zamanda güçlü uyku uyarıcılarıdır. Ruhsal hastalıkların çoğunda uyku sorunları gelişir. Örneğin depresyon hastaları sabahın çok erken saatlerinde kalkar ve tekrar uykuya dalma isteklerine karşın genelde bunu başaramazlar. Alınan uyku miktarı, ruhsal hastalık belirtilerini şiddetini doğrudan etkiler. Manik depresif kişilerde uyku yoksunluğu manik dönemleri (saldırganlık ve aşırı aktivite) tetikleyebilir.