Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Uyku Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Sinem İliaz, sabahları sıkça yapılan alarm erteleme alışkanlığının, uyku döngüsünü olumsuz etkilediğini ve bu durumun gün boyu yorgunluk hissine yol açtığını söyledi.
Hastane tarafından yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. İliaz, alarmın tekrar tekrar ertelenmesinin uyku evreleri arasındaki geçişi böldüğünü ve bu nedenle hafıza, ruh hali ve öğrenme yetisinin zarar görebileceğini ifade etti.
REM uykusu bölünüyor, zihinsel performans düşüyor
İliaz, sabah alarmını ertelemekle yaşanan kısa uyku döngülerinin özellikle REM evresini böldüğünü belirtti. Bu evre, zihinsel toparlanma ve öğrenme süreçleri için kritik öneme sahip.
"Uyanma anında yeniden REM evresine giriyorsanız, bu bölünme yorgunlukla uyanmanıza neden olur." diyen İliaz, özellikle hafta içi yoğun tempo yaşayan bireylerin alarmı daha sık ertelediğini, bu alışkanlığın uyku-uyanıklık dengesi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını kaydetti.
Alarm erteleme davranışı yaygınlaşıyor
ABD merkezli Brigham and Women's Hastanesi tarafından yürütülen küresel bir araştırmaya göre, kullanıcıların yüzde 56’sı sabah uyanışlarında alarmı en az bir kez erteliyor. Ortalama 11 dakikalık bu erteleme süresi, uyku kalitesini doğrudan etkiliyor.
Araştırma, bu davranışın özellikle az uyuyan bireylerde daha az görüldüğünü ortaya koyuyor. Prof. Dr. İliaz’a göre bu durum, sınırlı uyku süresini daha verimli kullanma çabasıyla ilgili olabilir.
Uzmanlardan sağlıklı uyku önerileri
Alarmı tek seferde kapatmanın, biyolojik ritmi korumada önemli olduğunu vurgulayan İliaz, düzenli uyku alışkanlığının kalp sağlığı, diyabet ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine de dikkat çekti.
Alarmı sürekli erteleyen bireylerde depresyon, anksiyete ve kardiyometabolik hastalık riskinin daha yüksek olabileceğine işaret eden İliaz, sağlıklı bir yaşam için her gece aynı saatte yatmak ve sabah alarmı ertelemeden kalkmak gerektiğini belirtti.
