Türkiye'nin nüfusuna oranla kitap okuma oranları Türkiye haritası üzerinde netleştirildi. Coğrafi harita üzerinde belirlenen oranlar Türkiye'nin kültürel kodlarınıda açıklamaya yetiyor. Başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir ve Muğla kitapseverlerin yoğunlaştığı bölgeler olarak karşımıza çıkıyor.

Kitap satış ve dağıtım kanalı İdefiks tarafından yayınlanan Türkiye'nin kitap okuma haritası Cumhuryetimizin 100. yılını kutladığımız bir dönemde insanlarımızın okuma alışkanlığı ve kitap tüketimine yönelik eğilimlerinide ortaya koyuyor.

Türkiye'deki yayınevleri ve dağıtım şirketlerinden derlenen rakamlara göre Türk insanının yüzde 65'i aşk romanları ,yüzde 24'ü siyasi, yüzde 13'ü düşünce, yüzde 7'si kişisel gelişim kitapları okuyor.

Bir başka piyasa araştırmasına görede satılan dini kitapların (Namaz hocası-dua kitapları)nın oranı yüzde 43'ü buluyor.

Aynı araştırmada aşk romanlarının sayısı yüzde 45 olarak değerlendirilirken yüzde 12'si masal,fıkra ve siyaset ve kişisel gelişim kitapları olarak açıklanıyor.

Çocuklara kitap hediye edilmesinde ise Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada

Kitap okuma yoğunluğu harita üzerinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Muğla liderliğinde gelişiyor. Güney Marmara bölgesi bu kitap okuyan şehirler'i yakından takip ediyor.

Lacivert, Mavi, Sarı, turuncu ve kırmızı renklerle ifadelendirilen kitap okuma haritasına göre ikinci derecede kitap okuyan şehirlerin başında Antalya, Eskişehir, Samsun,Trabzon, Artvin geliyor.

Koyu mavi ve açık mavi olarak değerlendirilen bölgelerde okuma alışkanlığı ise "Harika", "Çok İyi", "İyi", "Fena değil", "Ha gayret", "Sıra sizde" kavramları ile açıklanıyor.

Orta derecede kitap okuyan bölgelerin başında Çukurova, İç Anadolu, İç Batı Anadolu, ve bazı Batı Karadeniz şehirleri yer alıyor.

"İyi" ve "Fena değil" kriterlerinden sonra harita üzerinde açık kırmızı ve koyu kırmızı renklerle belirtilen coğrafi bölgelerde okuma alışkanlığı, "Ha gayret" ve "Sıra sizde" ifadeleri ile değerlendiriliyor.

Türkiye'de kitap okuma alışkanlığının en düşük seviyede görüldüğü bölgeler Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesiyle İç Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerindeki şehirlerde yoğunlaşıyor.

Son yıllarda Türkiye'de Üniversitesi olmayan şehir kalmadı. Ancak bu Üniversitelerin bulundukları yörelere yaptığı katkılar harita üzerinde belirtilmemiş.

Son iki senede enflasyonist baskıların, kağıt fiyatlarındaki anormal artışları, baskı dağıtım ve lojistik masraflarının anormal derecede artması ve kitap fiyatlarına yansıması alım gücünü düşürdü.

Bir çok yayının internet üzerinde paylaşılması ve dijital ortamlara aktarılmasıda kitap yayın ve satış oranlarında belirgin bir düşüşe sebep oldu.

Ülkemizde kitap okuma alışkanlığına dair veri bulmak o kadar kolay olmuyor. Çünkü Yayınevlerinin çeşitli ekonomik kaygılarla net bilgi vermemesi ve piyasalardaki dalgalanmalar yüzünden kitap ve çeşitli yayınlar konusunda çok fazla fikir sahibi olamıyoruz.

Örneğin Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin 2016 verilerine göre, kitap, ihtiyaç listemizde 235. sırada yer alıyor.

Raporda, 78 milyon nüfusa sahip olan Türkiye'de geçtiğimiz yıl kişi başına düşen kitap sayısı 8.4 olurken, kitap okumaya ayırdığımız süre ortalama 1 dakika olarak açıklanmış.

TÜİK verilerine göre yayın sektöründe Türkiye 11. sırada. 2008'de 32 bin kitap basılırken bu sayı 2014'te 50 bini aşmış. Bu da basılan kitap sayısı artarken, okuma oranında bir artış olmadığını gösteriyor.

Türkiye, günde sadece 1 dakikasını kitap okumaya ayırırken, televizyon izlemeye 6 saatini, internete ise 3 saatini ayırıyor.

Türkiye, okuma alışkanlığında da dünyada 86. sırada yer alıyor. Daha evvelki yıllara oranla kitap okuyanların yüzde 65'i aşk, yüzde 24'ü siyasi, yüzde 13'ü düşünce, yüzde 7'si kişisel gelişim kitapları okuyor. Çocuklara kitap hediye edilmesinde ise Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada.

Öte yandan ülkemizdeki kütüphane sayısı TÜİK verilerine göre 2021 yılında %1,7 artarak 34 bin 555 oldu.

Türkiye genelinde 2021 yılında 1 Milli Kütüphane, 1 252 halk kütüphanesi, 612 üniversite kütüphanesi ve 32 bin 690 örgün ve yaygın eğitim kurumu kütüphanesi mevcut.

Kitap sayısındaki en yüksek artış %8,7 ile üniversite kütüphanelerinde oldu

Kitap sayıları bir önceki yıla göre incelendiğinde; Milli Kütüphanede %4,7 artarak 1 milyon 545 bin 352, üniversite kütüphanelerinde %8,7 artarak 20 milyon 174 bin 856, halk kütüphanelerinde %5,8 artarak 22 milyon 359 bin 38, örgün ve yaygın eğitim kurumları kütüphanelerinde %0,4 azalarak 34 milyon 325 bin 612 oldu.

Peki bu durumda ülkemizin kültür, okuma-yazma ve medeniyet kriterleri hakkında ne söyleyebiliriz.

Eğitim ve öğretim hayatında sürekli oynaklığın yaşandığı yeni mevzuatların işleme konulduğu hemen her sene müfredatların değiştiği bir ortamda aşk romanları ve dini eserlerin çok daha fazla okunması demokrasimize nasıl bir katkıda buluyor.

Bunun cevaplarını hep birlikte düşünelim ve araştıralım.