Meme kanseriyle mücadele için kontrollerin aksatılmaması, kendi muayene takviminizi iyi takip etmeniz ve yaşam tarzınızı düzenli hale getirmeniz gerektiğini ifade eden uzmanlar, meme kanserine karşı dikkat edilmesi gerekenler hakkında bizimle önemli detaylar paylaştı. Uzmanlar meme ile göğüsün tıpta farklı branşlarla ilgili olduğunu belirtirken, hastaneye gidildiğinde bu durumun sıkıntılara yol açtığının altını çiziyor. Göğüsün; gövdenin üst yarısı, bir başka değişle vücudun boyun ile karın arasında kalan bölümü olduğunu kaydeden uzmanlar, göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi uzmanları, akciğer hastalıkları ve ameliyatları ile ilgilenirler, meme hastalıkları ile doğrudan bir ilgileri olmadığını ifade ediyor.. Özellikle kadınların %80'inin hayatlarının bir bölümünde meme ağrısı şikayetiyle karşılaşacakları düşünülecek olursa, hastanın doğru bölüme başvuru yapması vakit kaybetmemek açısından çok önemli olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Meme hastalıklarının değerlendirilmesinde mamografi halen ''altın standart'' görüntüleme yöntemidir. Günümüzde dijital mamografi sayesinde tarama ve tanısal amaçlı düşük dozda radyasyon miktarı ile yüksek görüntü kalitesi sağlamaktadır. Mamografi bu sayede memede kitle oluşturmayan meme kanseri odaklarını dahi tespit edebilmekte üstün bir görüntüleme yöntemi olma özelliğini korumaktadır. Mamografide alınan radyasyon miktarı genellikle şu örnekle değerlendirilmektedir: Londra'dan kalkan bir uçaktaki hostesin Avustralya'ya kadar uçuşunda atmosferin inceliği nedeniyle maruz kaldığı radyasyon miktarının mamografiden daha yüksek olduğu düşünülürse mamografideki doz önemsenmeyecek kadar azdır. Ancak gerekli hastaya gerekli algoritma ile düzenlenmesi ve yapılan planlamanın tıbbi gerçekliğe uygun olması şarttır.