Prof. Dr. Ercan: İstanbul’da 2045’ten önce büyük deprem beklenmiyor
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İstanbul’da beklenen büyük depreme dair yeni bir zaman tahmini ve detaylı analizler paylaştı. Ercan’ın açıklamasında en dikkat çeken detaylardan biri, 7.5 ya da 8 büyüklüğündeki bir depremin artık beklenmediği ve olası depremin 2045 yılından önce gerçekleşmeyeceği yönündeki öngörüsü oldu. Paylaştığı harita eşliğinde yaptığı değerlendirmeler, kamuoyunda uzun süredir tartışılan İstanbul depremi olasılığına dair yeni bir perspektif sundu.
Büyük deprem riski ertelendi mi?
Prof. Dr. Ercan, yaptığı paylaşımda, İstanbul’da büyük bir depremin 2045 yılından önce olmasının beklenmediğini vurgulayarak, muhtemel sarsıntının 2075’e kadar ertelenebileceğini söyledi. Ercan’a göre, daha önce sık sık gündeme gelen 7.5-8 büyüklüğündeki bir deprem ihtimali artık geçerliliğini yitirmiş durumda.
Ercan, İstanbul’un güneybatısındaki fay hattının doğu-batı yönünde uzanarak Zeytinburnu açıklarında çatallandığını ve Sivriada yönüne ilerlediğini belirtti. Özellikle İstanbul kolundaki olası depremin merkezinin, Küçükçekmece’nin 25 kilometre açığında, yaklaşık 7-10 kilometre derinlikte, granit bir yapı içerisinde oluşacağına dikkat çekti.
Beklenen büyüklük M6.7 ile sınırlı kalacak
Paylaşımında, İstanbul kolundaki depremin büyüklüğünün 6.7 civarında olacağını belirten Ercan, Trakya kolunda ise 6.9 ile 7.1 arasında bir büyüklük öngördü. Bu büyüklükler geçmiş senaryolara göre daha düşük bir seviyede kalıyor ve yıkıcı bir “büyük İstanbul depremi” beklentisini yumuşatıyor. Ayrıca tsunami riskine de değinen Ercan, olası dalga yüksekliğinin 2 metreyi geçmeyeceğini belirtti.
Anadolu yakası en az etkilenecek
Ercan’ın analizlerine göre, olası bir depremde İstanbul’un Anadolu Yakası, Avrupa Yakası’na göre çok daha az hasar alacak. Bu tespitiyle birlikte, yapı stoku açısından daha sağlam zeminlere sahip olan bölgelerdeki riskin görece daha düşük olacağına işaret etti.
Deprem gerçeği tamamen yok olmuş değil
Her ne kadar büyüklük konusunda iyimser bir tablo çizilmiş olsa da Prof. Dr. Ercan, “Ne depremler sona erdi, ne de her an deprem olma ihtimali sürdü” diyerek, vatandaşların rehavete kapılmaması gerektiğini vurguladı. Deprem ihtimalinin her zaman var olduğunu ve bu doğrultuda yapıların dayanıklılığı, şehir planlaması ve bireysel hazırlıkların büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi.
Kamuoyuna çağrı: Bilimsel değerlendirmeleri ciddiye alın
Prof. Dr. Ercan’ın bu açıklamaları, İstanbul’da yaşayan milyonlarca vatandaş için geçici bir rahatlama sunsa da uzmanlar, deprem konusundaki hazırlıkların süreklilik arz etmesi gerektiğini hatırlatıyor. Bilimsel verilere dayalı analizler, şehirlerin deprem dirençli hale getirilmesi açısından en önemli rehber olarak görülüyor.