Bilim insanları arasında endişe yaratan bu durumun, doktora başvurmadan antibiyotik, ateş düşürücü veya ağrı kesiciye yönelmekle ortaya çıktığını kaydeden uzmanlar, enfeksiyon hastalıkları yaş ya da cinsiyet ayrımı gözetmeden toplumun genelini ilgilendiren hastaneye başvuru nedenlerinin başında gelmesi gerektiğini ifade ediyor. Hastalıkların doğru ve uygun tedavisinin ancak doktor kontrolünde hastanede yapılabileceğini hatırlatan uzmanlar, bugün enfeksiyon hastalıklarında iyileşme, antimikrobiyal tedavi olarak tanımlanan, mantarlar, bakteriler ve parazitler gibi mikropları öldüren veya çoğalmalarını engelleyen maddeler sayesinde sağlandığının altını çiziyor. Enfeksiyonlarda akılcı olmayan antimikrobiyal tedavilerin kullanılması sonucu tedavi edilemediğini ve belki de hastanın kaybedilebileceğini dile getiren uzmanlar, aynı zamanda gereksiz kullanılan her antimikrobiyal ülke ekonomisine azımsanamayacak ek yük getirdiğini paylaşıyor. İdeal antibiyotik kullanımı, o enfeksiyona yönelik doğru antibiyotiğin en uygun yoldan, etkin dozda, optimum aralıklarla, uygun süreyle verilmesi anlamına geliyor. Bununla birlikte Enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanılması, seçilen antibiyotiğin yanlış olması, dozunun yetersiz veya aşırı olması ve doz aralıklarının uygunsuz olmaması ise antibiyotiklerin doğru kullanılmadığını gösteriyor. Sadece bakteriyel enfeksiyonlara karşı antibiyotiklerin etkili olduğunu hatırlatan uzmanlar, fakat toplumda en sık yapılan hataların başında soğuk algınlığı ve virüslerin neden olduğu enfeksiyonlarda da antibiyotiklere başvurulması olduğunu savunuyor.