Vücudumuz için zararlı olmayan herhangi bir maddeye yani alerjene karşı vücudun vermiş olduğu abartılı ve beklenmeyen cevap olarak tanımlanan alerjinin, bağışıklık sisteminin rol oynadığı hastalıklar olduğunu kaydeden uzmanlar, alerjinin farklı türleri bulunduğunun altını çiziyor. Vücudumuzu normal şartlarda koruyan bağışıklık sisteminin antikor denilen savunma hücreleri ürettiğini ve hafızasına yazdığı antijenlere karşı sürekli bir mücadele halinde olduğunu belirten uzmanlar, alerjik hastalıkların bağışıklık sisteminin rol oynadığı hastalıklar olduğunu hatırlatıyor. Cilt, sindirim, solunum yoluyla vücuda girmiş maddelere karşı vücudun abartılı bir takım yanıtlar vermesi olarak nitelendirilen alerjinin sonucunda da özellikle burun, gözler, deri, akciğerler ve sindirim sistemine ait belirtiler tek başına ya da hep beraber görülebileceğini vurgulamak gerekiyor. Akciğer ve solunum yollarında değişken dış alerjenlere karşı gelişen reaksiyonların sonucu olarak tanımlanan alerjik Astım veya Astım Bronşit, çocuklarda tekrarlayan öksürük, hışıltı ve değişik derecelerde nefes darlığına sebebiyet verir. Burun nezlesi veya alerjik rinit ise burun mukozasında meydana gelen alerjik reaksiyon sonucu ortaya çıkan hastalık olarak tanımlanır. Alerjik rinit burunda kaşıntı ile başlar, burunda doluluk, akıntı ve hapşırık ile devam eder. Bir çocuğun aslında zararlı olmayan bu maddelere karşı vermiş olduğu aşırı cevap alerjik bünyeye sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Alerjik hastalıklara sahip anne babaların çocuklarında alerjik hastalıkların görülmesi anne babalarında alerjik hastalık olmayan çocuklara göre daha fazladır. Örneğin Astım tanılı bir ebeveyne sahip bir çocukta da Allerjik Astım gelişme olasılığı oldukça yüksek orandadır.