Özellikle dünya genelinde gerçekleştirilen araştırmalar evlerdeki internete bağlı akıllı cihazların son birkaç yıldır belirgin olarak arttığını ortaya koyuyor. Özellikle son dönemde hane başına 11 cihazın düştüğünü dile getiren uzmanlar, bu teknolojik aletlerin mahremiyetimizi tehdit ettiği üzerinde duruyor. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hane başına düşen sayısının 11, Fransa'da 10 ve İngiltere'de ise 9 olduğunu kaydeden uzmanlar, temel güvenlik önlemlerinin kullanılmadığı durumlarda kullanıcı gizliliği ve verilerin korunamaması gibi sıkıntıların yaşandığı üzerinde hem fikir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki akıllı cihaz kullanıcılarının yaklaşık yüzde 58'ininin kimlik bilgilerinin çalınabileceği endişesi içinde olduğunu dile getirdiğini ortaya koyan araştırmalar bulunduğunu dile getiren uzmanlar, her 10 akıllı cihaz kullanıcısından 7'sinde internete bağlı en az bir kamera olduğunu belirtiyor. Uzmanlar internete bağlı olan güvenlik kameralarının savunmasız ve uzaktan kontrole açık olduğunu hatırlatıyor. Özellikle ev içerisindeki internete bağlı tüm cihazların bu paylaşılabilir kameralarla saldırganlar tarafından kullanılabileceğini işaret eden uzmanlar, casusluk yapmak için kullanılacak bu kameraların akıllı telefon, dizüstü bilgisayar ve tablet ile kullanılabileceğini savunuyor. Her geçen gün evlerdeki sayısı artan akıllı televizyonlarında web kamerası barındırdığını hatırlatan uzmanlar, her 10 akıllı televizyon kullanıcısının 6'sının bu cihazlar için güvenlik çözümlerine sahip olmadığı üzerinde duruyor. Var olan şifre ve parolaların güçlendirilmemesinin güvensizliğe sebebiyet verdiğini hatırlatan uzmanlar akıllı TV'ler ve IP kameralar genellikle güvensiz oluyor ve bu da onları siber suçlular için uygun hedefler haline getirildiğinin altını çiziyor.