İnsandan insana hava yoluyla hızlı bir şekilde bulaşan ve akciğerler başta olmak üzere tüm organlarda gözlemlenebilir bir hastalık olan veremin tanısı için 2-3 hafta süren öksürük, kanlı balgam, halsizlik, gece terlemesi, kilo kaybı gibi belirtilerin öncü olacağını hatırlatmakta fayda var.

Söz konusu belirtilerin gözlemlendiği andan itibaren acilen veremle savaş dispanseri veya göğüs hastalıkları uzmanına başvurmanın büyük önem taşıdığı üzerinde duran uzmanlar, yeni tanı konmuş verem hastasının ilaçlarını 6 ay boyunca düzenli kullanması gerektiğine dikkati çekiyor.

Tedaviye başlanmasıyla birlikte hastalığın bulaşıcılığının da hızlı bir şekilde azaldığını vurgulayan uzmanlar, verem hastalarının tedavilerinin başarıyla tamamlanmasının, bulaşmayı önleyeceğinden veremden korunmada en etkin yöntem olduğunun altını çiziyor.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) açıkladığı verilere göre, tüm dünyada 2016 yılında 10,4 milyon kişinin verem hastalığına yakalandığını ve bu kişilerin 1,4 milyonunun yaşamını yitirdiğini ifade eden uzmanlar, bu hastalığın dünya çapında en fazla ölüme neden 10 hastalıktan biri olmaya devam ettiğini de hatırlatıyor.

Özellikle Asya ve Afrika'da tanı ve tedavi imkanlarının yetersizliğinin hasta sayısında ve ölümlerde artışa yol açtığını dile getiren uzmanlar, Türkiye'de yıllar içinde hasta sayısının düştüğünü ve tedavi başarısının arttığını da vurguluyor.