Eğer siz 8 dakikadan kısa sürede uykuya geçiyorsanız, uyku latansında kısalma, 30 dakikadan uzun sürede uykuya geçiyorsanız da uyku latansında uzama söz konusudur. Uzmanlar uykuya dalamama durumunun, endişe, kaygı ve huzursuzluk kaynağı olduğunu dile getirirken, hastanın yatağına giderken aklında uyuyamayacağının zaten geçtiğini ancak yatağa gitmez televizyon başında oturursa uyuyakalabildiğini belirtiyor.

Geceleri uyanıp sonra uykuya geçmede sorun yaşayan hastaların uykularının çok yüzeysel olduğunu kaydeden uzmanlar, en ufak seslerden eşinin yatakta dönüşünden bile etkilenerek uyanabileceklerinin altını çiziyor. Bu kişilerin uyandıktan sonra da uykuya geçmekte zorluk yaşadıkları işaret eden uzmanlar, uykusuzluğun bir diğer şekli olan sabah erken saatte uyanma ve bir daha uyuyamamanın daha çok depresyonda görülen bir uykusuzluk şekli olduğunu belirterek bu kişilerin sabah erken saatte tanımlayamadıkları bir iç sıkıntısıyla birlikte uyandıklarını paylaşıyor.

Herkesin kendisini dinlendiren uyku süreleri aynı değildir. Bazı insanlara beş saat uyumak yeterli gelirken bazılarına da 10 saat uyumak yeterli gelebilmektedir. İnsanların çoğunluğunda 7-8 saat uyumak sabahları zinde ve dinlenmiş olarak uyanmaları için yeterlidir. Uyuma saatleri de kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazıları erken yatıp erken kalkarken (tavuk uykusu), bazıları geç yatıp geç uyanırlar (baykuş uykusu). O yüzden uyuma saatimizi kendi kişisel özelliklerimize göre ayarlamalıyız. Uykumuz gelmeden yatağa gitmemeliyiz.

Sabahları uyanma saatini geciktirmek ertesi gece uykuya geçmemizi zorlaştırır. Uykuya dalma sorunu yaşayan kişilerin sabah uyanma saatlerini geciktirmemeleri çok önemlidir. Gece uykuya dalmada güçlüğe neden olabilecek bir diğer alışkanlık olan gündüz uyumalarından da kaçınmak gerekir.