Uzmanlar vücudun sadece sağ veya sol yanında, gövde ve baş kısmında her alanda gözlemlenebilen bu hastalığın, oluştuğu bölgede hafif batma, yanma hissi ve ağrı ile başladığını, ardından kızarıklık ve içi sıvı dolu kabarcıklar halinde devam ettiğini vurguluyor.

Ayrıca uzmanlar kişinin zona olabilmesi için çocukluğunda mutlaka suçiçeği geçirmiş olması gerektiğini hatırlatırken, zonaya sebep olan mikrobun suçiçeği mikrobuyla aynı olduğunu paylaşıyor. Söz konusu mikrobun çocukluk çağında geçirildikten sonra sinir köklerine yerleşip uykuya yattığını ve vücuttaki direnç düştüğünde tekrar hastalık oluşturmak amacıyla beklediğini de belirten uzmanlar, hastalık yenilendiğinde deriye kadar ulaştığını savunuyor. İşte bu durumda da zona meydana geliyor.

Zonanın özellikle yaşlı ve bağışıklık sistemi düşmüş kişilerde ortaya çıkmasının sıklıkla görülen bir durum olduğunu işaret eden uzmanlar, bunun yanı sıra hemen hemen her yaşta gözlemlenebileceğini de vurguluyor. Hamileliğinin son üç ayında suçiçeği geçiren annelerin çocuklarında da Zona gözlemlenebilir. Ayrıca üzüntü, sıkıntı, aşırı stres, bedensel yorgunluklar, ateşli hastalıklar, güneş yanıkları, travma, ameliyatlar, vücut direncini düşüren başka hastalıklar (HIV, lösemi, lenfoma ve bazı kanserler vs), vücut direncini düşüren ilaçların kullanımı zona sürecini hazırlayabiliyor.

Zonalı hastaya tanı konulduktan sonra, hızla tedaviye başlanır. Hastada mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığı araştırılır. Zona tedavi edilse de edilmese de lezyonların ortalama 3 haftada geçtiği bir viral hastalıktır.