şapka2

Filmlerde, caddelerde, kartpostallarda, tarlada, savaş meydanında hayatın her alanında yüzyıllardır kullanılan şapkalar, günümüze kadar şekil, tarz ve renk değiştirerek ulaştı. Tarihi insanlık tarihi kadar eski olsa da bugün çoğunlukla basit bir aksesuar olarak takılan şapkaların birbirinden farklı ve nadide örnekleri Rahmi M.Koç Müzesi'nde meraklısıyla buluşuyor.

şapka4

Şapkaların kullanımına dair bilinen en eski tasvir, M.Ö. 3200'lere ait olduğu tespit edilen antik MIsır mezar resimleri, 18. Yüzyıldan itibaren bir moda aksesuarı ve statü sembolü olarak kullanılmaya başlanan şapkanın yapımı da bir sanat haline geldi ve bunun için özel atölyeler kuruldu. Birinci Dünya Savaşı'na kadar abartılı süslemelere sahip şapkalar, savaş sonrası oldukça sadeleşmesine rağmen yine de vazgeçilmedi.

BİR DÖNEME DAMGA VURAN MODELLER

Yaşanmışlığı ortaya koyan, el işçiliği ve emeğin ürünü şapkalar, Rahmi M.Koç Müzesi'nde sergileniyor. Koleksiyoner Yasemin Genç Uygur'un müzeye bağışladığı kadın şapkaları, 1890 ve 1970 yılları arasında kulanıyan popüler şapka modellerinden oluşuyor. Koleksiyonda: tüy, dantel, kurdele, boncuk ve yapap çiçek süslemeli koktely şapkaları, 1920'lere damgasını vuran çan biçimli modeller, 1930 ve 40'larda kullanılmış asimetrik kesimli modeller, hasır şapkalar 1950 ve 60'lara özgü nadide kep ve bere modelleri görülebiliyor.
Levent Metinoğlu'nun bağışıyla müzede sergilenen erkek şapkaları da 17'inci yüzyıldaki İngiliz Kraliyet Donanma Şapkası'ndan 1911 tarihli Melon şapkaya, geleneksel Orta Asya Başlığı olarak bilinen eli işlemesi Doppa'ya kadar ilgi çekici modelleri ile farklı dönemlerin kültürü, inançları, yaşam biçimleri hakkında bilgi veriyor.