Akciğer kanserinde söz konusu hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğaldığını ve yalnızca ülkemizde değil, dünya genelinde çok fazla kişiyi tehdit ettiğini belirten uzmanlar, erkeklerde daha fazla gözlemlenen akciğer kanserine yakalananların yüzde 90'ının sigara kullandığını paylaşıyor.

Akciğer kanseri riskinin sadece kullanıcılarla sınırlı kalmadığını ifade eden uzmanlar, pasif içicilik şeklinde tütün dumanına maruz kalanların da önemli derecede risk altında olduğunu hatırlatıyor.

Dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyon kişinin yaşamını yitirmesine sebebiyet veren akciğer kanserinin ülkemizde de yaygın bir şekilde gözlemlendiğini ifade eden uzmanlar, radyasyon, hava kirliliği ve genetik yatkınlığın akciğer kanserine zemin oluşturduğunu paylaşıyor.

Asbest, radon ve zararlı gaz ve kimyasallara maruziyetin önlenmesinin akciğer kanserini azaltacağını belirten uzmanlar, çevresinde veya işyerinde asbest lifleri bulunan kişilerde akciğer kanseri riskinin azaltılması için profesyonel koruyucu solunum maskeleri kullanılması gerektiğini hatırlatıyor.

Akciğer kanserinde belirtiler genellikle daha ileri evrelerde ortaya çıkıyor. Mevcut şikayetlerin de başka hastalıklarla karıştırılması nedeniyle ne yazık ki erken tanıda geç kalınıyor ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilmeyebiliyor. Erken dönemde hastaların genellikle bir şikayeti olmadığını ya da öksürük ve halsizlik gibi mevcut şikayetlerin hastalar tarafından önemsenmediğine işaret uzmanlar, hastaların çok az bir kısmında tanı sırasında herhangi bir belirtiye rastlanmıyor ve genellikle başka bir nedenle çekilen akciğer grafisinde fark edilebildiğini kaydediyor.