Uzmanlar 4 yaştan itibaren bu durumun gelişebileceğini hatırlatırken, bu çağdaki çocukların oyun oynamayı istememesi, başka çocuklara yönelmemesi, işbirliğine gitmemeleri durumlarında tedbirli olmak gerektiğinin altını çiziyor.

Özellikle bu dönemdeki çocukların okula başlarken, anaokulunda veyahut ilkokulda aileden kopmak istemediğini, öğretmene bağlanmıyor, arkadaşları ile konuşmuyor.

Norveç'te Kaybolan Viking Efsaneleri Norveç'te Kaybolan Viking Efsaneleri

Okula başlamaktan korkuyor ve bu aşamada da 'Okula gitmek istemiyorum' lafını çok duyuyoruz. Midesini bulandırıyor, kendi kendini kusturuyor. Çocukta regrasyon denilen gerilemeler yaşanıyor; örneğin alt ıslatmalar başlıyor. Okula yeni başlayan çocukta tuvalet eğitimini kazandığı halde akşamları alt ıslatmalar başlıyor.

Aile çocukta depresyonu fark etmiyor. Bir çocuk psikiyatrisine ya da psikoloğa götürüp bir tetkik yaptırmadığı için anlamıyor. Bu yaşananların kişilik özelliği olduğu düşünülüyor.

Evde gergin ya da çatışmalı bir ortam varsa çocuk zaten bir şey yapmak istemiyor. Tembellik denilen şey aslında bastırılmış öfkeden kaynaklanıyor. Sürekli çatışmalı bir ortamda kimse bir şey yapmıyor. Çocuk bundan etkileniyor o da bir şey yapmıyor ve tembelleşiyor.

Böyle bir durumda çocuğun okul başarısı da düşüyor. Elbette böyle bir ortamda ders çalışma, motivasyon ya da başarı beklenemez. Bu nedenle tembel çocuk yoktur, uygun olmayan, çatışmalı bir aile ortamı vardır. Çocuk tembel diye getirildiğinde aile ortamında huzur olmadığını düşünüyoruz.