İşte bu nedenle özellikle kuru baklagil tüketiminin kabızlıkla mücadele de önemli bir besin grubu olduğunun altını çizen uzmanlar, posadan zengin olan kuru baklagillerin tüketilmeleri kalın bağırsak florasını olumlu yönde değiştirdiğini de kaydediyor.

Bağırsaklar içinde zararlı bakteriler çoğalmıyor, bunun sonucunda da rektum kanseri riski düştüğünü savunan uzmanlar, kuru baklagillerdeki çözünen lifler besinlerde sert bir doku yerine yulaf kepeğinde olduğu gibi yapışkan veya visköz olacak şekilde erdiğini ifade ediyor.

Midede uzun süre kalıyor ve oluşturdukları jel yapısıyla ince bağırsaklarda besin emiliminin yavaş olmasını sağlıyor. Bu özellikleriyle de sonraki öğünde daha az yemek yemeyi teşvik ediyor.

Fazla kalori de içermemeleri sayesinde kilo kontrolünde ideal bir besin grubu olarak nitelendiriliyor. Termojenik etkisi (vücut ısısını yükseltme etkisi ) yüksek olan acı pul biber, zerdeçal ve karabiberle karıştırılarak tüketildiklerinde yağ yakımını da hızlandırıyorlar.

Kuru baklagillerin daha hızlı kilo verdirmeleri için tam taneli tahıllarla (haşlanmış buğday, bulgur, tahıllı ekmek gibi ) birlikte yenmesi önem taşıyor. Böylece kuru baklagillerin hem protein kalitesi, hem de metabolizma hızını yükseltme etkisi artıyor.

İyi bir B vitamini kaynağı olan kuru baklagiller içerdikleri B12'nin yanı sıra tiamin, riboflavin, niasin ve folik asit sayesinde sinir sisteminin düzenli çalışmasına katkıda bulunuyor.

Bunun sonucunda zihinsel performans, öğrenme ile hafıza gücü ve konsantrasyon artışı oluyor. Kuru baklagiller aynı zamanda ağrıya karşı duyarlılık ve uyku düzeni üzerinde de etkili oluyor.