Ankara mitinginde muhalefeti sert bir dille eleştirdi Ankara mitinginde muhalefeti sert bir dille eleştirdi

Siyasi partilerin bugünkü gündem başlığı 'Fesli Kadir' lakaplı sözde tarihçi Kadir Mısıroğlu'na Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından yapılan ziyaret oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısı kürsüsünden çok sert ifadelerle eleştirdiği Ali Erbaş'ın istifasını istedi. Kılıçdaroğlu, "Keşke Yunan galip gelseydi." ve "10 Kasım saat 9'u 5 geçe kenefe gidin" gibi çirkin ifadelerin sahibi Mısıroğlu'na gösterilen 'hürmetin' tarihe, şehitlere ve gazilere ihanet olduğunu söylererek "Ali Erbaş derhal istifa et." dedi.

Muhalefet, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın istifasını istiyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile başlayan 'Fesli Kadir' ziyareti tepkisi, Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu ile devam etti. Muhalefetin 3 önemli ismi de Fesli Kadir tepkisi konusunda birleşirken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın istifası istendi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle kurulduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, "Sana o koltuğu sağlayanlar idamla yargılandı, derhal terk et. Tarihine de inancına da şehitlere de gazilere de ihanet ediyorsun. Tarihinden bu kadar uzak bir kişiyi ne gördüm ne tanıdım.'

İLK DİYANET İŞLERİ BAŞKANI RİFAT BÖREKÇİ

13 Kasım 1918 düşman orduları Marmara Denizi'nde demirlemişlerdir. Atatürk Kartal İstimbotuna biner ve bundan 100 yıl önce 'Geldikleri gibi giderler' der. Tam 100 yıl önce. Bu bir vatanseverin rediyesidir. Bunu en iyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk anlatır. Devlet yönetimi artık işgalcilerin eline geçmiştir. 11 Nisan 1920 Vahdettin bir fetva yayınlar. Bunlar kafirdir der ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarının katledilmesini isteyen bir fetva yayınlar. Ankara'da bir müftü vardır Rifat Börekçi o da bir fetva yayınlar. Düşmanla yaptıkları savaşta ölenler şehit kalanlar şehit olur der. Mustafa Kemal Rifat Börekçi'yi Diyanet İşleri Başkanı yapar.

"KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ DİYEN KİŞİNİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKÜYOR"

98 yıl önce Atatürk ve arkadaşları için idam kararı verildi. Neden idam kararı verildi. Ülkenin özgürlüğü için, bayrağın hakkı için mücadele edildi. Saray bunlar için idam kararı verdi. İyi ki aramızda Rifat Börekçiler ve Mustafa Kemaller var. 98 Yıl önce Damat Ferit'ler vardı. 100 yıl sonra aynı tablo yine toplumun önündedir. Şimdiki Diyanet işleri Başkanı 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen kişinin önüne diz çöküyor. Sen şimdi 'Keşke Yunan galip gelseydi' diyen adamın önüne diz çöküyorsun. Ben bunu kabul etmiyorum. Daha acı bir şey, insan olmanın gereği ölenin arkasından rahmet okuruz, hakkımızı helal ederiz. Sana o koltuğu sağlayanlar idamla yargılandı, derhal terk et. Tarihine de inancına da şehitlere de gazilere de ihanet ediyorsun. Tarihinden bu kadar uzak bir kişiyi ne gördüm ne tanıdım.'