Kanser riskini azaltabilmenin sebze ve meyveden zengin beslenmeyle mümkün olduğunu dile getiren uzmanlar, kırmızı et tüketiminin azaltılıp mutlaka balık tüketiminin arttırılması gerektiğini de kaydediyor.

Bütün bunların yanı sıra alkol tüketiminin azaltılmasının şart olduğunu da işaret eden uzmanlar mutlaka ideal vücut ağırlığının korunması gerektiğini ve fiziksel aktivitenin arttırılmasını tavsiye ediyor.

Göğüs ve prostat kanseri riskini azalttığına ilişkin olarak bilimsel çalışmalar bulunan soya fasülyesinin, kansere karşı koruyucu etkisi olan izoflayonlardan zengin olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Soya fasülyesinin yanı sıra içinde bulundurduğu epigallakateşin gallatın etken maddesiyle kansere karşı potansiyel bir önleyici etkisi olduğuna dair çalışmalar olan yeşil çaydır.

Bilim insanları yalnızca yeşil çayda değil, siyah, beyaz ve oolong çayının da bioflavonoidlerden zengin olduğunun altını çiziyor. İçerdiği bu maddeler sayesinde kansere karşı koruyucu etkisi bulunan çay kadar, Akdeniz diyetlerinin vazgeçilmezi olan zeytin yağının da hem kanser hem de kalp rahatsızlıkları riskini azalttığını kaydeden uzmanlar, zeytinyağı içindeki yüksek miktardaki tekli doymamış yağ asitlerinin, tokoferol ve fenolik bileşiklerin bu etkiyi yaptığı düşünülmektedir.

Günlük beslenmemizde olması gereken yağ mutlaka zeytinyağı olmalıdır.