Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki bir fabrikada Forklift operatörü olarak çalışan bir işçi, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na aykırı davrandığı gerekçesiyle işten atıldı. İşten kovulan işçi, hakkını Gebze 3. İş Mahkemesi'nde aradı. İşçi, katılma belgesini imzalamadığını, savunmasının alınmadığını, kendisine mobing uygulandığını ileri sürdü. İşçi, işverenin iş akdini feshetmesinin haksız yere olduğunu savunarak, işe iadesini istedi.

İş Mahkemesi, işçinin talebini yerinde bularak, işe iadesine hükmetti. Gebze 3. İş Mahkemesinde savunma yapan işveren, işçinin ısrarlara rağmen evrakı imzalamadığını, işçi dışındakilerin imzaladığını savundu. İşveren ise, iş kanununa uymanın hem işçi işçin, hem de işveren için olmazsa olmaz olduğunu, kanunlara uymanın herkes için bir görev olduğunu belirterek, işçinin iş kanununa uygun davranmadığını savundu. İşveren, davacının işvereni sürekli suçlar tavrını sürdürdüğünü de ekledi.

Mahkeme sonucunda işçinin işe iadesine karar verildi. Ancak işveren kararı temyize gönderdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin önüne gelen davayı Yargıtay bozdu.

Kararda işçinin bölge müdürüyle yaptığı görüşmeyi habersiz olarak kayda aldığı, işveren aleyhine tutum ve davranışta bulunduğunu, müdürüne haber vermeden iş saatlerinde özel işleri için bankaya gittiğinin anlaşıldığına kanaat getirdi.

Yargıtay, delilleri incelediğinde işçinin davranışlarından dolayı haklı feshe sebep olmasa da, iş ilişkisinin sürdürülmesinin mümkün olmadığı kanaatine vardı.

Bu nedenle de Yargıtay 9. Hukuk dairesi, işçinin iş akdinin feshini haklı gerekçelere dayandığı hükmüne vararak, işvereni haklı buldu.