31 Mart Mahalli İdareler seçiminin en içinden çıkılmaz şehri haline gelen İstanbul'da yeniden sayım yapılan sandıklardan çıkan oylara göre Millet İttifakının adayı CHP'li Ekrem İmamoğlu açık farklı önde gidiyor.

İMAMOĞLU 14 BİN 119 OY FARKIYLA ÖNDE

İstanbul seçim sonuçlarında son duruma dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu İstanbul'daki süreçle ilgili açıklama yaparak, oy sayımlarındaki son durumu da açıkladı. Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ve AKP belediye başkan adayı Binali Yıldırım arasındaki oy farkının 14 bin 119 olduğunu açıkladı.

81 CHP İL BAŞKANI İSTANBUL'DA

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanları 81 ilde eş zamanlı açıklama yaparak Yüksek Seçim Kurulu'na çağrıda bulundu.

YSK BASKILARA DİRENMEK ZORUNDA

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Türkiye'nin 81 ilinden il başkanlarınında katıldığı toplantıda Yüksek Seçim Kuruluna hitaben bir konuşma yaptı. YSK'ya yapılan ağır baskılara karşı YSK yetkililerinin dik durması gereğini hatırlatan Kaftancıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:" Yüksek Seçim Kurulu'na çağrımızdır.

KANUN DIŞI GEREKÇELERİ REDDEDMELİDİR

Yüksek Seçim Kurulu, kanunlara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymalıdır. YSK, seçimde kaybedenlerin, devletin gücünü kullanarak ürettikleri kanun dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır. YSK; demokrasi değil, seçimsiz bir Türkirye isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır.

SEÇİM KURULU'NUN HAKİMLERİ TAŞERONLAŞTIRILAMAZ

YSK, hukukun üstünlüğü'mü, yoksa iktidar sahiplerinin üstünlüğünün hukuku mu buna açık ve net cevap vermek zorundadır. YSK'da hakimler mi var, yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var. Bunu demokrasiden yana kararları ile göstermek zorundadır. Özetle iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurduğu kumpası Yüksek Seçim Kurulu bozmak zorundadır. Bu Yüksek Seçim Kurulu'nun tarihi sorumluluğudur".