Şiddete uğrayan kadınların işsiz kaldıklarında daha korunmasız hale geldiklerinin altını çizen uzmanlar, işverenlerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini ve aile içi şiddetin yalnızca toplumsal bir sorun değil, aynı zamanda ciddi ekonomik kayıt yaratan iş ve iş yerini sorunu olduğunu paylaşıyor. Kadının iş hayatına kazandırılması ve güçlenmesi için aile içi şiddetle ilgili önemli adımlar atılmasının şart olduğunu dile getiren uzmanlar, şiddete uğrayan kadınların, yaşadıklarını işverenleri ve iş arkadaşları ile paylaşamadıklarını, bir süre sonra da performanslarının düştüğünü bu nedenle de şirketlerin insan kaynaklarının, işe geç kalma, erken çıkma, sık sık mazeret izni alma, iş ile ilgili olmayan konularda fazla zaman harcama gibi nedenlerle kişiyi işten çıkarttığını hatırlatıyor. Bu nedenle de şiddete uğrayan kadınların daha bir korunmasız hale geldiğini dile getiren uzmanlar, kadınların performans düşüklüklerinin ardında bir şiddet vakası olabileceği mutlaka düşünülmesi gerektiğini, onlara yardımcı olmak için çalışmaların yapılmasının şart olduğunu savunuyor. Aksi takdirde kadının ekonomik şiddete de maruz kaldığını ve daha korunmasız olduğunda köşeye sıkışmış hissettiğini hatırlatan uzmanlar, Türkiye'de her 10 kadından 4'ü yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri ya da yakın ilişkide bulundukları kişi tarafından şiddete maruz kaldığını vurguluyor.