Uzmanlar kanımızdaki insülin seviyemizin en düşük olduğu zaman diliminin en uzun süre aç kalınan gece olduğunu belirtirken, akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasındki süreçte sindirimin tamamlandıktan sonra uzun süreli bir açlığın yaşandığı çoğu uykuda geçen bu dönem, vücudun yağ yakması için çok elverişli bir zaman dilimi olduğunu vurguluyor.

Yani uykudayken daha fazla yağ yakımının söz konusu olduğunun altını çizen uzmanlar, yağın yakılabilmesi için aynı zamanda da oksijene ihtiyaç var olduğunu vurguluyor.

Vücudumuz, 1 gr. karbonhidratı yakmak için 0,7 lt, 1 gr. yağı yakmak içinse 2 lt. oksijene ihtiyaç duyduğunu kaydeden uzmanlar, ne kadar hareketliysek oksijen tüketimimizin o denli arttığını ve daha fazla yağ yakıldığını hatırlatmakta fayda var.

Uyku sırasında, her saatte, kg başına 1kcal. harcanır. Uyurken bu enerjiyi yağ yakarak elde ederiz. Egzersiz yaparken ise gereken enerji öncelikle karbonhidrat yakılarak sağlanır.

Kısacası, oksijenimizin bol, insülinimizin düşük olduğu uyku, en rahat yağ yakılan dönemdir. Bu açıdan, akşam yemeğinde yediklerimiz, içeriklerine bağlı olarak ve belli bir saatte yemek yemeyi kesmek kaydıyla kahvaltıda ya da öğle yemeğinde yediklerimize oranla daha rahat yakılır. Tabii ki akşam televizyon karşısında oturup yüksek karbonhidratlı, şekerli sağlıksız yiyecekleri tüketmeyi kastetmiyoruz. Saat 21.00'de sona eren sağlıklı bir akşam yemeğinden bahsediyoruz.

Şimdi başa dönelim ve günlük öğün miktarlarımızı nasıl düzenleyelim, diye yeniden sorgulayalım. Cevabımız çok net: Sabah hafif bir kahvaltı ile güne başlamalı, öğlen daha kuvvetli bir öğün ile güne devam etmeliyiz. Akşam yemeğinde ise öğle yemeğine oranla biraz daha fazla yememizde hiçbir sakınca yoktur.