Antidepresanlarla tedavi edilebilen ve tedavinin en az 6 ay devam etmesi şart olan depresyon hastalığının önemsenmesi gerektiğini hatırlatmalıyız.

Çökük duygu durum, ilgi ve istek kabı, zevk almama, enerji yitimi, halsizlik, hareketsizlik, konsantrasyon bozukluğu, kişinin kendisi ve çevresiyle ilgili olumsuz algılarının olması şeklinde kendini gösteren depresyon, 1990 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde 43.7 milyar dolara mal oldu.

Depresyonun erkeklerle kıyaslandığında kadınlarda görülme oranının iki kat fazla olduğunu dile getiren uzmanlar, sıklıkla depresyonun görülme yaşının da 20 ile 40'lı yaşlar arasında olduğunun altını çiziyor.

Depresyonu tetikleyen noktalarla ilgili yapılan araştırmalarda özellikle madde ve alkol kullanımı, anksiyete bozuklukları, erken ebeveyn kaybı yaşamak, boşanma, işsizlik, daha önce depresyon geçirmiş olmak, stres etkenleri, kişilik yapısı ve bazı ilaçların bu hastalığı tetiklediğini gözler önüne serildi.

Uzmanlar depresyon içinde olan kişinin depresif duygu durum ile birlikte değişik etkinlik ve sorumluluklara karşı ilgi kaybı izlenmesinin yanı sıra olağan etkinliklerden zevk almama durumunun da gözlemlendiği vurguluyor. İş, özel zevkler, insan ilişkileri ve cinsel aktivite de dahil olmak üzere depresyon içindeki kişiler hiçbir şeyden zevk almaz hale geliyor. Ayrıca anksiyete düzeyinde de artış gözlemlenebiliyor. Depresif hastalar, basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler. İş, aile, para ve kendi sağlıklarıyla normalin üzerinde ilgilenebilirler. Enerji düzeyi azalırken bazı olgularda önde gelen belirti somatik belirtiler ve tepkisel davranışlar olabilir.